tag:blogger.com,1999:blog-52502699771072106812024-02-19T06:17:11.337+03:00küçük kanatAnonymoushttp://www.blogger.com/profile/01285258336961372060noreply@blogger.comBlogger128125tag:blogger.com,1999:blog-5250269977107210681.post-50458907671925041962015-08-09T22:57:00.002+03:002015-08-09T23:10:36.726+03:00Denize Gözyaşı<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhaVkAZC8eFtdzJ7q6KXvWl1eiXGtwJWCQa9glAY282bpUV4_vkyG5lYD0_Otj16utlc10jLXyEH1T1qyYIGbBHMKU-CDZbIx7PWUYIYdCoFZVnX2JRVsnwAx-bjLDEv7XdHgVe48EkqZ8/s1600/tumblr_inline_nfaugozALl1rt1g9c.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhaVkAZC8eFtdzJ7q6KXvWl1eiXGtwJWCQa9glAY282bpUV4_vkyG5lYD0_Otj16utlc10jLXyEH1T1qyYIGbBHMKU-CDZbIx7PWUYIYdCoFZVnX2JRVsnwAx-bjLDEv7XdHgVe48EkqZ8/s320/tumblr_inline_nfaugozALl1rt1g9c.jpg" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Yıllar oldu, 13 yaşımdayken hayatıma ergenliğin de etkisiyle bomba gibi düşen Bonjovi'den bu kadar derin, bu kadar güzel ve gözlerimi uzaklara daldıran bir şarkı dinlemeyeli...</div>
<div style="text-align: center;">
Bonjovi Türkiye'den sevgili Mine'nin henüz kavuşamadığımız yeni albümde yer alacak iki şarkıyı paylaşmasıyla ve dinlediğim şarrkılardan birine vurulmamla eski bir aşka kavuşmuş gibi hissettim.</div>
<div style="text-align: center;">
Eskiden çok sevdiğim, ancak yıllardır yapmayı bıraktığım bir şeyi yaptım şarkıları dinledikten sonra. Akşam serinliğinde balkonda oturdum ve beni büyüsüyle saran şarkıyı defalarca ama defalarca dinlerken bloga bu yazıyı yazmaya başladım. Unuttuğum kendime dönmeye başladım sanki yeniden.</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
A Teardrop to the Sea... Uzun balyajlı saçlarıyla ben daha doğmadan hayatımıza giren, dünyanın en güzel insanlarından biri olan Jon'un beni yeniden kendine aşık eden şarkısı bu işte.</div>
<div style="text-align: center;">
Ne yalan söyleyeyim ergenliğimden beri hayatımdan çıkmayan bu adama değilse de müziğine son 2-3 yıldır uzaktan bakıyordum. Eski büyüyü kaybettiğine Richie'nin gidişiyle tutkudan ticarete yuvarlandığına inanmaya başlamak üzereydim neredeyse.</div>
<div style="text-align: center;">
Bu sürede dinlemekten zevk aldığım tek son dönem şarkısı Whole lot of leavin' idi, ki bence sözleri açısından muhteşem bir işti benim için.</div>
<div style="text-align: center;">
Ama şimdi whole lot of leavin' den çok daha öte içimdeki taşları yerinden oynatacak güçte, beni alıp götüren bir şeyle çarpıştım bu parçayla. Yine Bon Jovi Türkiye'den tanıma şansı bulduğum sevgili Ahmet'in sonuna dek katıldığım yorumlarına binaen Jon tüm eleştirilere karşı çok cesur davranıp yaşıyla ve yaşadıklarıyla gelen olgunluk çağını damıtmış bu şarkıya adeta...</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Gençliğim boyunca öfkemi, aşkımı, hüznümü sakladığım Bon Jovi şarkılarına anlaşılan 30'larımı da emanet edeceğim...</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
50'lerine gelmiş, o güzelim sarı saçlarını yaşlanmanın doğasına emanet edip beyaz çevirmiş bir Jon'la tüm anılarını geçmişe bağışlamış, anne olmuş, 30'lara merdiven dayamak üzere olan bir Ayşe'nin yeniden kavuşması oldu bu albüm şimdiden.</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Hayatıma yeniden hoşgeldin Jon... Meğer seni ne çok özlemişim!</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
'can't hear a heartbreak</div>
<div style="text-align: center;">
'cause music's too loud</div>
<div style="text-align: center;">
love pick me up</div>
<div style="text-align: center;">
I'm down on my knees</div>
<div style="text-align: center;">
like treasure just rights</div>
<div style="text-align: center;">
no mean that don't fly</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
Read more: Bon Jovi - A Teardrop To The Sea Lyrics | MetroLyrics <br />
<div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEga7z7kRXCUGdIcUE53S9UH38z6XbgfSTirexFwCTV77LPBwQhUkXrU7k6FAbZEE4mUrceHtTnRiPBGf-AQalU9A5uRXGbH1WbaWTf2ub2ilRlDrLlaRE0Ko6RnN9AlIR-6izU_RN2EE8c/s1600/1e333a9215857c13676410fbdc2d124d.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEga7z7kRXCUGdIcUE53S9UH38z6XbgfSTirexFwCTV77LPBwQhUkXrU7k6FAbZEE4mUrceHtTnRiPBGf-AQalU9A5uRXGbH1WbaWTf2ub2ilRlDrLlaRE0Ko6RnN9AlIR-6izU_RN2EE8c/s320/1e333a9215857c13676410fbdc2d124d.jpg" width="222" /></a> <a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjn7Q4fMyyp6UVdwavevdQxakuZLWxUqiKdYYLkX_zA6PUiRj1NmRZYO9n3nUjPvn64hxYgTYD9gPHtfllDgRwVoBu8ryS3cjgA0ZEziFjaR5X2nPR7rFTAhx__bBn-Gb0ewihySXY0o3k/s1600/JonBonJovi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjn7Q4fMyyp6UVdwavevdQxakuZLWxUqiKdYYLkX_zA6PUiRj1NmRZYO9n3nUjPvn64hxYgTYD9gPHtfllDgRwVoBu8ryS3cjgA0ZEziFjaR5X2nPR7rFTAhx__bBn-Gb0ewihySXY0o3k/s320/JonBonJovi.jpg" width="217" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br /></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01285258336961372060noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5250269977107210681.post-61151658722980341912013-01-24T15:10:00.000+02:002013-01-24T15:10:18.697+02:00Alim Ateş<div style="text-align: center;">
</div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Georgia","serif";">İnsanoğlu
ismiyle müsemmadır… <o:p></o:p></span></div>
<div style="text-align: center;">
</div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Georgia","serif";">İnsanın adındaki
anlam, harfindeki tını ömür boyu üzerinde mühür gibi yansır. Ondan sebeptir ki
bir bebeğe isim verirken hayatının akışına da yön vermiş olur adını veren… </span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Georgia","serif";">Ve
bu büyük bir sorumluluktur. <o:p></o:p></span></div>
<div style="text-align: center;">
</div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Georgia","serif";">Biz de adını
öyle seçtik. Gelişiyle kendini belli ederek kendi alır çoğu bebek adını keza.
Bizim de iki çift ismimiz vardı cebimizde, senin seçmen için. İlki daha sakin,
daha gür bir sese yakışırdı ADİL RENAN, yani adaleti çağıran, adil konuşan.<o:p></o:p></span></div>
<div style="text-align: center;">
</div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Georgia","serif";">Diğeri daha
yakıcı, daha öz, ama vurucu konuşana yakışacak bir isimdi: ÂLİM ATEŞ. <o:p></o:p></span></div>
<div style="text-align: center;">
</div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Georgia","serif";">Sen seçimini can
suyu damarlarında ilk dolaştığı andan itibaren seçmiş oldun. <o:p></o:p></span></div>
<div style="text-align: center;">
</div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Georgia","serif";">Dışarıya
durmaksızın mesaj verir gibi defalarca hastanelik eden mide bulantılarına neden oluşun, ultrason
kayıtlarında bir saniye durmadan gösterdiğin hareketli performanslar ve
geçirdiğim o ağır ateşli günler sonunda zatürreye rağmen büyük bir inatla
hiç hasar almadan ve gününden önde büyümeye devam ederek adın gibi Ateş
olduğunu kanıtladın. <o:p></o:p></span></div>
<div style="text-align: center;">
</div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Georgia","serif";">İsminle müsemma
ol çocuk. <o:p></o:p></span></div>
<div style="text-align: center;">
</div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Georgia","serif";">Adının kökü
Şems’ten yani Güneş’ten geliyor. <o:p></o:p></span></div>
<div style="text-align: center;">
</div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Georgia","serif";">Hakkı olanı
ateşinle ısıt, sıcak tut. Haksız olanı da ateşinde yak, kül et. <o:p></o:p></span></div>
<div style="text-align: center;">
</div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Georgia","serif";">Korku, endişe
nedir bilme.<o:p></o:p></span></div>
<div style="text-align: center;">
</div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Georgia","serif";"><span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Yüreğindeki ateş yetsin içini aydınlatmaya,
ama adın gibi de Âlim ol, kimi yakacağınla, kimi ısıtacağını sakın karıştırma!
Kendi içini aydınlatmak isterken sakın dozunu kaçırıp küle dönme, içini
karartma. <o:p></o:p></span></div>
<div style="text-align: center;">
</div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Georgia","serif";">Alimiyetin
ateşini yönetsin. Ateşin alimiyetinin ışığını ve sıcağını iletsin. <o:p></o:p></span></div>
<div style="text-align: center;">
</div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Georgia","serif";">Adın kadar büyük
ol!<o:p></o:p></span></div>
<div style="text-align: center;">
</div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Georgia","serif";">Adın kutlu olsun
oğlum!<o:p></o:p></span></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01285258336961372060noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5250269977107210681.post-78302429303680333122012-10-17T00:17:00.003+03:002012-10-17T00:35:00.506+03:00Fıstık Çamlarını, Çeşmeleri ve Antenleri Anlat Onlara: ROMA<span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> </span><br />
<span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> "Savaşları, Kralları ve Filleri Anlat Onlara" diyor Mathias énard, ben ise "fıstık çamlarını, çeşmeleri ve antenleri anlat onlara!" diyorum.</span><br />
<span style="font-family: Georgia;"></span><br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEinVNOcs8uFIn0L3l8-vbsyI7Q_bA5khTm6sQ2z1NK2RAqtdEn3kR_FAvD7NLgrjGrVKTH8uZ8Qlnv6ZD1Ma4_eq0ydew2LdevWQd1p2g_fY8nQdpaafexos9PSuzYT8wH83DZXLih1YAs/s1600/A3Bdu7YCYAAHPCH.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="131" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEinVNOcs8uFIn0L3l8-vbsyI7Q_bA5khTm6sQ2z1NK2RAqtdEn3kR_FAvD7NLgrjGrVKTH8uZ8Qlnv6ZD1Ma4_eq0ydew2LdevWQd1p2g_fY8nQdpaafexos9PSuzYT8wH83DZXLih1YAs/s200/A3Bdu7YCYAAHPCH.jpg" width="200" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhjfJafH-eVq4uA1FkAC00v4g_yqqWr4Tm0NBk2Onmgo3b3ZYwZDeMEIoh8PRIRoL1y1ZH6hrw5iT23NJIub_jg7ERR2lwxt_s8ntkugPB0fNzucpbCvfrvs2i6YbZ2Ua0Qz4sg1idoOvQ/s1600/354852.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhjfJafH-eVq4uA1FkAC00v4g_yqqWr4Tm0NBk2Onmgo3b3ZYwZDeMEIoh8PRIRoL1y1ZH6hrw5iT23NJIub_jg7ERR2lwxt_s8ntkugPB0fNzucpbCvfrvs2i6YbZ2Ua0Qz4sg1idoOvQ/s200/354852.jpg" width="128" /></a><span style="font-family: Georgia;"> Roma, hayal edebildiğimden kat be kat daha güzel. 4-5 tarihi mekandan ibaret sandığım şehir resmen, hiç şüphe olmaksızın bir açık hava müzesi. İçinde betonarme olmayan bir 21. Yüzyıl şehri! Zamanın donup kaldığı ve tüm bu tarihe tanıklık etmiş binlerce devasa -ki çok az bulunur bu denli büyüğü- fıstık çamları şehri sarmış. Bulvarların her kıyısı fıstık çamlarıyla örülü, nehir kıyısı ise dev çınarlarla. Derebeyliklerden kalma arsa sahipliğinden olsa gerek zenginlerin öyle büyük avluları var ki; muazzam villalar ve dev gibi yazlık bahçeler... Komik olan ben çocukken kullanılan televizyon antenleri her evin, bu villaların bile çatısında varlıklarını sürdürüyor! Ne kablolu tv var ne de doğru düzgün çanak anten. Her yerde o eski tel antenler! Meydanlarda yemek yerken, gün batıp alaca çöktüğünde çatılarda boy gösteren antenlere, tabii bir de çeşmeleri saran, meydanlara dolan, neşeli ve nazik insan kalabalığına bakıp gülümsememek elde değil... </span><br />
<span style="font-family: Georgia;"></span><br />
<span style="font-family: Georgia;"> Ateşli ve kızgın italyanlar bir o kadar kibar, sevecen ve yardımsever. Her yerde içmeye doyulmayan suların aktığı şahane çeşmeler var!</span><br />
<span style="font-family: Georgia;"></span><br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiFu7U05Ra7niI0XCQ0k7CVRFleUVyDQME93BhkpOVQ7ed8bJla0aSWJxunIWIcOjXyQBm81x_hnvYtqGWLXJlwep1a-mS4C5CztmrvV46Wy-IGsqEkFCKbL7PoZD-RTVssXgXsHkBRr4Q/s1600/aperol-spritz-silvester-party-200x300-974963.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiFu7U05Ra7niI0XCQ0k7CVRFleUVyDQME93BhkpOVQ7ed8bJla0aSWJxunIWIcOjXyQBm81x_hnvYtqGWLXJlwep1a-mS4C5CztmrvV46Wy-IGsqEkFCKbL7PoZD-RTVssXgXsHkBRr4Q/s200/aperol-spritz-silvester-party-200x300-974963.jpg" width="133" /></a><span style="font-family: Georgia;"> Şehre tepeden bakan Giuseppe Garibaldi Meydanı'nın parkı var, Garibaldi'nin, nefis olduğu kadar militarist duran heykeline, muhteşem güzellikteki çınarların içinden geçerek gidiliyor ve sonra tüm Roma kanatlar altında ışıl ışıl görünüyor... O yükseklikte ve uzaklıktaki bir yere otobüsle değild e tabanvay halde gitmeye kalktığımız için şişen ve su toplayan yaralı ayaklarıma rağmen o muhteşem manzaraya karşı bacaklarımı boşluğa sarkıtmak ve bir bardak acı aperolun ardından güzel bir espresso içmek her şeye değiyor... Bu arada en güzel kahveleri karavancılar yapıyor!</span>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01285258336961372060noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5250269977107210681.post-50402343771512687602012-05-09T13:42:00.000+03:002012-05-09T13:45:00.663+03:00Van Gogh Alive<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjZwIOeaL0RcJRk0FZixneCBH9umX8jFNK4TwunInpmMUwRJYjO3Ie3vfs-B2qUoAU_eHmt1AKENE84LBv_j53mu7n1ZDH006xJbbkZlQOHLaqNXrjxDnY8FqlQt8l8DctKqwosbL7lcJA/s1600/IMG_2818.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjZwIOeaL0RcJRk0FZixneCBH9umX8jFNK4TwunInpmMUwRJYjO3Ie3vfs-B2qUoAU_eHmt1AKENE84LBv_j53mu7n1ZDH006xJbbkZlQOHLaqNXrjxDnY8FqlQt8l8DctKqwosbL7lcJA/s320/IMG_2818.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Antrepo 3 - van gogh alive</td></tr>
</tbody></table>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Hayatıma damga vurmuş en önemli sanatçıdır kuşkusuz Vincent Van Gogh. Son dört yıl içinde adına yaptığım akademik çalışmalar, denemeler, şiirler ona olan koşulsuz bağlılığımın kanıtıdır... Nedir bu bağlılığın altındaki bilmiyorum. Bazen deliliğe ve yaratıma olan tutkumuzun bir açıklamasını bulamayız... 1853'ün 30 Mart gününde yani benden tam 135 sene önce Amsterdam'da doğan bu kaos içindeki adamın beni yeryüzünde yaşamışlar arasında en iyi anlayabilecek insan olduğuna inandım çok zaman... Ortak bir ruhu taşıdığıma inandıklarım arasında ilk sıralarda oldu hep... Benim içimi kavuranları resmettiğini, beni bilmeden içimi bildiğini düşündüm. Starry Night'ı her yerde gözümün önüne koydum...</span> </div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjFqXadFPoIpe_ms_odFQbRQwPAvWaEJlFgIEfiZDTo3Hcp2kuYnvVaV9PnLOa6UE-okd4TjScGKfjdOuDYmm-sNx23fuQNmLOQNn-_Scf57-v95N9pDj6mC7bLXHQo-q4UXM4Ys7xxUFY/s1600/IMG_2819.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjFqXadFPoIpe_ms_odFQbRQwPAvWaEJlFgIEfiZDTo3Hcp2kuYnvVaV9PnLOa6UE-okd4TjScGKfjdOuDYmm-sNx23fuQNmLOQNn-_Scf57-v95N9pDj6mC7bLXHQo-q4UXM4Ys7xxUFY/s320/IMG_2819.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Vincent'ın Theo'ya mektubu</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; font-size: small;">Çocukluğumdan bu yana yıldızlarla haşır neşir ruh dünyamın tuvale yansımalarını yapan Vincent'ın yıldızlara dair cümlelerini ışıkla yazılmış halde okurken duvarlardan tutamadım gözümdeki yaşları. uzanıp antrepo'nın simsiyah karanlığında soğuk zemine, üzerime yağan yıldızları seyre daldım...</span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; font-size: small;">Soğuk maviyle, sıcak sarının -hani onun çok sevdiği sarının- ışıldadığı Yıldızlı Geceyi izledim defalarca!</span></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Georgia; font-size: small;">İrkildim. Gülümsedim. Hüzünlendim. Sevindim. Kedere boğuldum. Vuruldum.</span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Georgia; font-size: small;">Çağ ötesinden bana selam veren bu sevgi ve kedere bulanmış adama ben de selam durdum!</span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dxFxfiM6aoZRMUJdw2097D2qY4N6rE4mddyOGlyrV7lBNIVf4hFOiUeu82c1XajCwYlfReJwzHSj6-cCL2pkQ' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01285258336961372060noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-5250269977107210681.post-23588705201634863982012-04-02T13:18:00.001+03:002012-04-21T12:05:04.758+03:00The Grey / Gri Kurt<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;">Hayatıma, zihnime yer eden birkaç film vardır, ancak tamamen saplanıp kalan belki bir ya da iki taneyi geçmez. </span></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgVlnvxzWKbASWqxzrmliU_bmrA8dVUDBZ1pb5o5QQznRrhcwxqpd6DLh3OHEc5NwmTt2XY1zUpPG1O1ffYKIpkk9AjCQXk8GkgvidjLYVRcBn6rDC4Uu7dcUhs7CgOk2WHBumsnMtStWQ/s1600/wolves-the-grey.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgVlnvxzWKbASWqxzrmliU_bmrA8dVUDBZ1pb5o5QQznRrhcwxqpd6DLh3OHEc5NwmTt2XY1zUpPG1O1ffYKIpkk9AjCQXk8GkgvidjLYVRcBn6rDC4Uu7dcUhs7CgOk2WHBumsnMtStWQ/s320/wolves-the-grey.jpg" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: small;">the grey</span></td></tr>
</tbody></table>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;">Gri Kurt'un fragmanını izlediğimde şayet bu kış Kars'ın karla kapanmış sonsuzluklarında yaşadığım kurtla karşılaşma deneyimi olmamış olsaydı, filme gitmeyi asla düşünmezdim. Zira hiç sevmem gerilimi yüksek, kanlı filmleri. Ama merakla bekledim vizyon tarihini, çünkü bembeyaz örtüde gözlerini gözlerime diken sürüden atılmış o simsiyah yaşlı alfa kurdunun bir saniye içinde parlayan dişlerini ve üzerime atılmak için aldığı ivmeyi asla unutamam. Belki karın derin olduğu bir alanda olsaydım onun gibi, kaçamazdım. Tek şansımız onun kar üzerinde bizimse taşlık yol üzerinde olmamız ve arabaya yakınlığımızdı. Bu olayı yaşadığımızda çok da ciddiye almadık, heyecan, adrenalin buram buramdı, ortalığın durulmasını bekledik gitmek için, gördün mü, inanamıyorum cümleleri arasında. Hatta ben bir cümle yazdım sonraları o siyah kurt hakkında...</span></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjDB-BQaM8pnrk90N1Bk-WIxrPc01gT6Cg6zNwGBGyoXx1RpiP9ubtIdSJ1nRuSNcKb1yZ_0V0JO4zuw4g45bk0G3Gv_IAMZvhgCMjviYB5weUAsZcKL_RA850FVBM0qeZpWaFSOBN9Ymo/s1600/IMG_0604.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjDB-BQaM8pnrk90N1Bk-WIxrPc01gT6Cg6zNwGBGyoXx1RpiP9ubtIdSJ1nRuSNcKb1yZ_0V0JO4zuw4g45bk0G3Gv_IAMZvhgCMjviYB5weUAsZcKL_RA850FVBM0qeZpWaFSOBN9Ymo/s320/IMG_0604.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-family: Arial; font-size: small;">"I saw a big, gruesome wolf who is in black, covered by white snow in the land." </span></td></tr>
</tbody></table>
<span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;"></span><br />
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
<span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;">Fakat aylar sonra dün akşam merakla Gri Kurt'u izlemeye gittiğimizde bir şey farkettik, salondaki herkes için yaşanması imkansız bir hikayeydi bu. Oysa o kadar gerçekti ki. Benim küçük deneyimim, Kerem'in daha önce yaşadığı alfa ve omega üçlüsüyle olan deneyimi bizi durup düşünmeye itti. Ölebilirdik. Paramparça olabilirdik. Birkaç ayda bir ülkenin doğusunda birkaç insan kurtlara av oluyor, kimsenin ruhu duymadan... Üstelik bu sadece bir "hayatta kalma" filmi değildi. Öyle ince öyle dokunaklı işlnemişti ki hikaye... Kurtlar sahneye çok fazla çıkmadı, ama varlıkları her an oradaydı, asıl yaşananlar dünyanın bir ucunda çalışan erkeklerin geçmişlerinin, acılarının, özlemlerinin ve koşulların onları savaşa devam etmelerinde ya da her şeyi bitirmelerinde nasıl etken olduğunun anlatılmasıydı. Koşmak ya da oturmak. Dövüşmek ya da av olmak, yaşamak ya da ölmek. Ve bazen ikincisinin daha huzur verici olduğunu görmek. Ölenlerin ceplerinden toplanan cüzdanlarda çocuklarıyla olan resimleri, babalarla çocuklar arasındaki o sızılı ilişkinin de ipucuydu... Özlem dolu, çaresiz... </span></div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhMUbRKaZd2GM7WkNra6gnT2B4JCtTErhU9cjio1wewqfvG5uwXtNLUT6s8vSFiR76jh_JtDnGMaqNapvyvurUbnm4vnM3g4jKbJNbhrY6wjpyCaHQxSyegAMZCCQnjt5ZrRdMr6RLgH-c/s1600/TheGrey_Quad_LR_preview.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhMUbRKaZd2GM7WkNra6gnT2B4JCtTErhU9cjio1wewqfvG5uwXtNLUT6s8vSFiR76jh_JtDnGMaqNapvyvurUbnm4vnM3g4jKbJNbhrY6wjpyCaHQxSyegAMZCCQnjt5ZrRdMr6RLgH-c/s320/TheGrey_Quad_LR_preview.jpg" width="320" /></a></div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
<br /></div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
<span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;">Kurtların Alfa'sına karşı İnsanların Alfa'sı olan irlandalı Ottway'ın babasına dair anıları ve babasının yazdığı o insanı saçından tırnağına titreten şiirle yaşamayı ve ölmeyi seçmesi beni en çok etkileyen şeydi. Hayatımda ilk kez sadece filmi izlerken değil, sinemadan çıktıktan sonra hiç çekinmeden ağlayarak gittim arabaya kadar, ve devam ettim ağlamaya... Kaybedecek bir şeyimiz kalmadığında son savaşa girip yaşayıp öldüğümüz anları düşünerek...</span></div>
</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Georgia;"><span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;">"Once more into the fray…<br />Into the last good fight I’ll ever know.<br />Live and die on this day…<br />Live and die on this day…”</span></span></span></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Georgia;"><span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;">"Bir kez daha içindeyim bu kavganın</span></span></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Georgia;"><span style="font-family: Times New Roman;"><span style="font-family: "Helvetica Neue", Arial, Helvetica, sans-serif;">Bildiğim en iyi ve son dövüşün</span></span></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Arial;">Böyle günde yaşar ve ölürsün,</span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Arial;">İşte böyle günde yaşar... ve ölürsün..."</span></div>
<br />
<span style="font-family: Georgia;"></span><span style="font-family: Times New Roman;"></span>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01285258336961372060noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-5250269977107210681.post-56941821161499716472012-03-02T13:08:00.002+02:002012-03-05T10:43:38.991+02:00Media & Yugoslavia<div class="MsoNormal" style="margin: 7.45pt -14.2pt 6.8pt 0cm; mso-line-height-alt: 11.55pt; text-align: justify;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="EN-US" style="mso-ansi-language: EN-US; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">HOW THE MEDIA CAUSED TO DISSOLVE FORMER YUGOSLAVIA <o:p></o:p></span></span></b></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="margin: 7.45pt -14.2pt 6.8pt 0cm; mso-line-height-alt: 11.55pt; text-align: justify;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="EN-US" style="mso-ansi-language: EN-US; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">AND</span></span></b><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"></div></span><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 7.45pt -14.2pt 6.8pt 0cm; mso-line-height-alt: 11.55pt; text-align: justify;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="EN-US" style="mso-ansi-language: EN-US; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">THE YUGOSLAV WARS<o:p></o:p></span></span></b></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoBodyText" style="margin: 0cm -16.7pt 0pt -18pt; text-align: justify;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoBodyText" style="margin: 0cm -16.7pt 0pt -18pt; text-align: justify;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoBodyText" style="margin: 0cm -16.7pt 0pt -18pt; text-align: justify;"><b><span lang="EN-US" style="color: black; mso-ansi-language: EN-US;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Ayşegül Tabak<o:p></o:p></span></span></b></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoBodyText" style="margin: 0cm -16.7pt 0pt -18pt; text-align: justify;"><i><span lang="EN-US" style="color: black; mso-ansi-language: EN-US; mso-bidi-font-size: 12.0pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Department of Television Reporting and Programming<o:p></o:p></span></span></i></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoBodyText" style="margin: 0cm -16.7pt 0pt -18pt; text-align: justify;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><st1:place w:st="on"><st1:placename w:st="on"><i><span lang="EN-US" style="color: black; mso-ansi-language: EN-US; mso-bidi-font-size: 12.0pt;">Istanbul</span></i></st1:placename><i><span lang="EN-US" style="color: black; mso-ansi-language: EN-US; mso-bidi-font-size: 12.0pt;"> <st1:placename w:st="on">Bilgi</st1:placename> <st1:placetype w:st="on">University</st1:placetype></span></i></st1:place><i><span lang="EN-US" style="color: black; mso-ansi-language: EN-US; mso-bidi-font-size: 12.0pt;"><o:p></o:p></span></i></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoBodyText" style="margin: 0cm -16.7pt 0pt -18pt; text-align: justify;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><st1:city w:st="on"><i><span lang="EN-US" style="color: black; mso-ansi-language: EN-US; mso-bidi-font-size: 12.0pt;">Istanbul</span></i></st1:city><i><span lang="EN-US" style="color: black; mso-ansi-language: EN-US; mso-bidi-font-size: 12.0pt;">, Turkey<o:p></o:p></span></i></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoBodyText" style="margin: 0cm -16.7pt 0pt -18pt; text-align: justify;"><i><span lang="EN-US" style="color: black; mso-ansi-language: EN-US; mso-bidi-font-size: 12.0pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">January 2012<o:p></o:p></span></span></i></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoBodyText" style="margin: 0cm -16.7pt 0pt -18pt; text-align: justify;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoBodyText" style="margin: 0cm -16.7pt 0pt -18pt; text-align: justify;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoBodyText" style="margin: 0cm -16.7pt 0pt -18pt; text-align: justify;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -16.7pt 10pt -18pt; text-align: justify;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><b><span lang="EN-US" style="line-height: 150%; mso-ansi-language: EN-US;">Abstract: </span></b><span lang="EN-US" style="line-height: 150%; mso-ansi-language: EN-US;">The following papers examine the role of media in dissolving of the Former Yugoslavia and the Yugoslav wars. Relations between media and politics and their propaganda techniques which get a direction to mass just like by a hypodermic needle. <o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoBodyText2" style="line-height: 150%; margin: 0cm -16.7pt 0pt -18pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US" style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">The media played a vital role in starting the war in former Yugoslavia, by spreading the hate speech, especially manipulating the strong verbal and visual power of television and newspapaer in a chaotic climate through hundreds of television channels. Moreover approaches of Western Media and the local media under control of Milosevic affected the way of wars and lives of people.</span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoBodyText" style="line-height: 150%; margin: 0cm -16.7pt 0pt -18pt; text-align: justify;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoBodyText" style="line-height: 150%; margin: 0cm -16.7pt 0pt -18pt; text-align: justify;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><b><span lang="EN-US" style="color: black; mso-ansi-language: EN-US;">Keywords</span></b><span lang="EN-US" style="color: black; mso-ansi-language: EN-US;">: Media, Propaganda techniques, Hpodermic Needle Theory, Serbia, Milosevic, The Former Yugoslavia, Crotia, Bosnia</span></span><b><span lang="EL" style="color: #993300; line-height: 150%; mso-bidi-font-size: 12.0pt;"><br clear="all" style="mso-special-character: line-break; page-break-before: always;" /><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> </span></span></b><span lang="EN-US" style="color: black; mso-ansi-language: EN-US;"><o:p></o:p></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="margin: 7.45pt -1cm 6.8pt -14.2pt; mso-line-height-alt: 11.55pt; text-align: justify;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="EN-US" style="mso-ansi-language: EN-US; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><span style="mso-tab-count: 1;"> </span><span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Introduction<o:p></o:p></span></span></b></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 7.45pt -1cm 6.8pt -14.2pt; text-align: justify;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="EN-US" style="line-height: 150%; mso-ansi-language: EN-US; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><span style="mso-tab-count: 1;"> </span></span></b><span lang="EN-US" style="line-height: 150%; mso-ansi-language: EN-US; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Dissolving of Former Yugoslavia was one of the most important events in 20. Century, at the same time the most bloody, and unfortunately the media has a big part of this blood. This paper examines how the media caused to get bigger conflicts and its relations with politics. The issue will be evaluated over the hypodermic needle theory of Lazarsfeld, and explain the propaganda methods of media during the Yugoslav wars. Local media in former Yugoslavia and western media’a approach will be related with theory and methods.<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><o:p></o:p></b></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 7.45pt -1cm 6.8pt 0cm; text-align: justify;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="EN-US" style="line-height: 150%; mso-ansi-language: EN-US; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><span style="mso-spacerun: yes;"> </span>How did Yugoslavian people become ultranationalist by media?</span></b><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></b></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 7.45pt -1cm 6.8pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 17.4pt;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="EN-US" style="line-height: 150%; mso-ansi-language: EN-US; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Media’s and politicians’ propaganda methods<o:p></o:p></span></span></b></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 7.45pt -1cm 6.8pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 17.4pt;"><span lang="EN-US" style="line-height: 150%; mso-ansi-language: EN-US; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Politics usully uses the media by force or collaboration to overwhelm their opponents or enemies, and media use some ways to help. Some media theories and propaganda techniques explain these ways. <o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 7.45pt -1cm 6.8pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="EN-US" style="line-height: 150%; mso-ansi-language: EN-US; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><span style="mso-spacerun: yes;"> </span>What is Magic Bullet or Hypodermic Needle theorie?</span><a href="http://www.blogger.com/" name="history_and_orientation"></a><o:p></o:p></span></b></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="wh-normal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 0pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: #222222;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">The "hypodermic needle theory" implied mass media had a <i>direct, immediate</i> and <i>powerful</i> effect on its audiences. The mass media in the 1940s and 1950s were perceived as a powerful influence on behavior change.<o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="wh-normal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 0pt -14.2pt; text-align: justify;"><span style="color: #222222;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Several factors contributed to this "strong effects" theory of communication, including:<o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="wh-normal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 0pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: #222222;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">- the fast rise and popularization of radio and television<o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="wh-normal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 0pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: #222222;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">- the emergence of the persuasion industries, such as advertising and propaganda<o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="wh-normal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 0pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: #222222;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">- the Payne Fund studies of the 1930s, which focused on the impact of motion pictures on children, and<o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="wh-normal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 0pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: #222222;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">- Hitler's monopolization of the mass media during World War Two to unify the German public behind the Nazi party <o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="wh-normal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 0pt -14.2pt; text-align: justify;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="wh-normal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 0pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: #222222;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">The theory suggests that the mass media could influence a very large group of people directly and uniformly by ‘shooting’ or ‘injecting’ them with appropriate messages designed to trigger a desired response. <o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="wh-normal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 0pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: #222222;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Both images used to express this theory (a bullet and a needle) suggest a powerful and direct flow of information from the sender to the receiver. The bullet theory graphically suggests that the message is a bullet, fired from the "media gun" into the viewer's "head". With similarly emotive imagery the hypodermic needle model suggests that media messages are injected straight into a passive audience which is immediately influenced by the message. They express the view that the media is a dangerous means of communicating an idea because the receiver or audience is powerless to resist the impact of the message. There is no escape from the effect of the message in these models. The population is seen as a sitting duck. People are seen as passive and are seen as having a lot media material "shot" at them. People end up thinking what they are told because there is no other source of information. <o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="wh-normal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 0pt -14.2pt; text-align: justify;"><span style="color: #222222;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">New assessments that the Magic Bullet Theory was not accurate came out of election studies in <i>"The People's Choice,"</i>. The project was conducted during the election of Franklin D. Roosevelt in 1940 to determine voting patterns and the relationship between the media and political behavior. The majority of people remained untouched by the propaganda; interpersonal outlets brought more influence than the media. The effects of the campaign were not all-powerful to where they persuaded helpless audiences uniformly and directly, which is the very definition of what the magic bullet theory does. As focus group testing, questionnaires, and other methods of marketing effectiveness testing came into widespread use; and as more interactive forms of media became available, the magic bullet theory was replaced by a variety of other, more instrumental models, like the two step of flow theory and diffusion of innovations theory.<o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="wh-normal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 0pt -14.2pt; text-align: justify;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="wh-normal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 0pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><a href="http://www.blogger.com/" name="conceptual_model"></a><span style="color: #222222;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> The classic example of the application of the Magic Bullet Theory was illustrated on October 30, 1938 when Orson Welles and the newly formed Mercury Theater group broadcasted their radio edition of H.G. Wells' <i>"War of the Worlds."</i> On the eve of Halloween, radio programming was interrupted with a "news bulletin" for the first time. What the audience heard was that Martians had begun an invasion of Earth in a place called Grover's Mill, New Jersey. <o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="wh-normal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 0pt -14.2pt; text-align: justify;"><span style="color: #222222;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">It became known as the <i>"Panic Broadcast"</i> and changed broadcast history, social psychology, civil defense and set a standard for provocative entertainment. Approximately 12 million people in the United States heard the broadcast and about one million of those actually believed that a serious alien invasion was underway. A wave of mass hysteria disrupted households, interrupted religious services, caused traffic jams and clogged communication systems. People fled their city homes to seek shelter in more rural areas, raided grocery stores and began to ration food. The nation was in a state of chaos, and this broadcast was the cause of it. <o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="wh-normal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 0pt -14.2pt; text-align: justify;"><span style="color: #222222; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Media theorists have classified the <i>"War of the Worlds"</i> broadcast as the archetypal example of the Magic Bullet Theory. This is exactly how the theory worked, by injecting the message directly into the "bloodstream" of the public, attempting to create a uniform thinking. The effects of the broadcast suggested that the media could manipulate a passive and gullible public, leading theorists to believe this was one of the primary ways media authors shaped audience perception.</span><a href="http://www.blogger.com/" name="references"></a><sup><o:p></o:p></sup></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="wh-normal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 0pt -14.2pt; text-align: justify;"><span style="color: #222222;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><span style="mso-tab-count: 1;"> </span>Hypodermic needle / magic bullet theory aims subconscious and mortal fears of people, such as surviving, shelter, loving or hatred etc. and promises for power. In war time, if the media uses fearful news about sheltering and surviving, people get into a panic and fight or attack to save themselves.<o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 7.45pt -1cm 6.8pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="EN-US" style="line-height: 150%; mso-ansi-language: EN-US; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Propaganda techniques <o:p></o:p></span></span></b></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 0pt -14.2pt; text-align: justify;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 0pt -14.2pt; text-align: justify;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><b><span style="color: black; line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><span style="mso-tab-count: 1;"> </span></span></b><span style="color: black; line-height: 150%; mso-bidi-font-weight: bold; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">There is eleven propaganda techniques which are used by media and politicians, yet five of them are used especially in wartime to move the mass; Bandwagon, Lesser of Two Evils, Name Calling, Pinpointing Enemy and Assertation.<o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 0pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><span style="color: black; line-height: 150%; mso-bidi-font-weight: bold; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Seven tecniques about propaganda</span><span style="color: black; line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> identified by the IPA, or Institute for Propaganda Analysis in 1938. Name Calling and Bandwagon techniques are from these seven techniques, but the other three tecniques are not from these seven.<span style="mso-bidi-font-weight: bold;"><o:p></o:p></span></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 10pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span style="color: black; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 150%;">Seven Types of propaganda:</span></i></b><span style="color: black; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 150%;"> <br />
1. Bandwagon - To convince the audience to do or believe something because everyone else is doing it. <br />
2. Plain Folks - Suggesting something is practical and a good value for ordinary people. <br />
3. Glittering Generality - Using words so strongly positive in emotional content that just hearing them makes you feel good. The words express a positive meaning without actually giving a guarantee. <br />
4. Transfer - Transferring good looks, feelings, or ideas to the person who the propaganda is meant to influence. Suggests the positive qualities to be associated with the product and the user. <br />
5. Testimonial - Using a famous person to endorse the product. <br />
6. Repetition - Using the product name or a keyword or phrase over and over. <br />
7. Name Calling- Using harsh/kind words to make a point effective.<br style="mso-special-character: line-break;" /> <br style="mso-special-character: line-break;" /> </span><b><span style="color: black; line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></b></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 10pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><b><span style="color: black; line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Assertion:</span></b><span style="color: black; line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> <o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 10pt -14.2pt; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify;"><span style="color: black; line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Assertion is commonly used in advertising and modern propaganda. An assertion is an enthusiastic or energetic statement presented as a fact, although it is not necessarily true. They often imply that the statement requires no explanation or back up, but that it should merely be accepted without question. Examples of assertion, although somewhat scarce in wartime propaganda, can be found often in modern advertising propaganda. Any time an advertiser states that their product is the best without providing evidence for this, they are using an assertion. The subject, ideally, should simply agree to the statement without searching for additional information or reasoning. Assertions, although usually simple to spot, are often dangerous forms of propaganda because they often include falsehoods or lies.<o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 10pt -14.2pt; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><a href="http://www.blogger.com/" name="band"></a><b><span style="color: black; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Bandwagon:</span></b><span style="color: black; line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 10pt -14.2pt; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify;"><span style="color: black; line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Bandwagon is one of the most common techniques in both wartime and peacetime and plays an important part in modern advertising. Bandwagon is also one of the seven main propaganda techniques identified by the Institute for Propaganda Analysis in 1938. Bandwagon is an appeal to the subject to follow the crowd, to join in because others are doing so as well. Bandwagon propaganda is, essentially, trying to convince the subject that one side is the winning side, because more people have joined it. The subject is meant to believe that since so many people have joined, that victory is inevitable and defeat impossible. Since the average person always wants to be on the winning side, he or she is compelled to join in. However, in modern propaganda, bandwagon has taken a new twist. The subject is to be convinced by the propaganda that since everyone else is doing it, they will be left out if they do not. This is, effectively, the opposite of the other type of bandwagon, but usually provokes the same results. Subjects of bandwagon are compelled to join in because everyone else is doing so as well. When confronted with bandwagon propaganda, we should weigh the pros and cons of joining in independently from the amount of people who have already joined, and, as with most types of propaganda, we should seek more information.<o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 10pt -14.2pt; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><b><span style="color: black; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Lesser of Two Evils:</span></b><span style="color: black; line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 10pt -14.2pt; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify;"><span style="color: black; line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">The "lesser of two evils" technique tries to convince us of an idea or proposal by presenting it as the least offensive option. This technique is often implemented during wartime to convince people of the need for sacrifices or to justify difficult decisions. This technique is often accompanied by adding blame on an enemy country or political group. One idea or proposal is often depicted as one of the only options or paths. When confronted with this technique, the subject should consider the value of any proposal independently of those it is being compared with.<o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 10pt -14.2pt; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><b><span style="color: black; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Name Calling:</span></b><span style="color: black; line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 10pt -14.2pt; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify;"><span style="color: black; line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Name calling occurs often in politics and wartime scenarios, but very seldom in advertising. It is another of the seven main techniques designated by the Institute for Propaganda Analysis. It is the use of derogatory language or words that carry a negative connotation when describing an enemy. The propaganda attempts to arouse prejudice among the public by labeling the target something that the public dislikes. Often, name calling is employed using sarcasm and ridicule, and shows up often in political cartoons or writings. When examining name calling propaganda, we should attempt to separate our feelings about the name and our feelings about the actual idea or proposal.<o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 10pt -14.2pt; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><b><span style="color: black; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Pinpointing the Enemy:</span></b><span style="color: black; line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 10pt -14.2pt; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify;"><span style="color: black; line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Pinpointing the enemy is used extremely often during wartime, and also in political campaigns and debates. This is an attempt to simplify a complex situation by presenting one specific group or person as the enemy. Although there may be other factors involved the subject is urged to simply view the situation in terms of clear-cut right and wrong. When coming in contact with this technique, the subject should attempt to consider all other factors tied into the situation. As with almost all propaganda techniques, the subject should attempt to find more information on the topic. An informed person is much less susceptible to this sort of propaganda.<o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 10pt -14.2pt; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><a href="http://www.blogger.com/" name="card"></a><b><span style="color: black; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Card stacking:</span></b><span style="color: black; line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 10pt -14.2pt; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify;"><span style="color: black; line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Card stacking, or selective omission, is one of the seven techniques identified by the IPA, or Institute for Propaganda Analysis. It involves only presenting information that is positive to an idea or proposal and omitting information contrary to it. Card stacking is used in almost all forms of propaganda, and is extremely effective in convincing the public. Although the majority of information presented by the card stacking approach is true, it is dangerous because it omits important information. The best way to deal with card stacking is to get more information.<o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 10pt -14.2pt; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><a href="http://www.blogger.com/" name="glitter"></a><b><span style="color: black; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Glittering Generalities:</span></b><span style="color: black; line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 10pt -14.2pt; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify;"><span style="color: black; line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Glittering generalities was one of the seven main propaganda techniques identified by the Institute for Propaganda Analysis in 1938. It also occurs very often in politics and political propaganda. Glittering generalities are words that have different positive meaning for individual subjects, but are linked to highly valued concepts. When these words are used, they demand approval without thinking, simply because such an important concept is involved. For example, when a person is asked to do something in "defense of democracy" they are more likely to agree. The concept of democracy has a positive connotation to them because it is linked to a concept that they value. Words often used as glittering generalities are honor, glory, love of country, and especially in the United States, freedom. When coming across with glittering generalities, we should especially consider the merits of the idea itself when separated from specific words.<o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 10pt -14.2pt; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><a href="http://www.blogger.com/" name="evils"></a><a href="http://www.blogger.com/" name="plain"></a><b><span style="color: black; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Plain Folks:</span></b><span style="color: black; line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 10pt -14.2pt; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify;"><span style="color: black; line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">The plain folks propaganda technique was another of the seven main techniques identified by the IPA, or Institute for Propaganda Analysis. The plain folks device is an attempt by the propagandist to convince the public that his views reflect those of the common person and that they are also working for the benefit of the common person. The propagandist will often attempt to use the accent of a specific audience as well as using specific idioms or jokes. Also, the propagandist, especially during speeches, may attempt to increase the illusion through imperfect pronunciation, stuttering, and a more limited vocabulary. Errors such as these help add to the impression of sincerity and spontaneity. This technique is usually most effective when used with glittering generalities, in an attempt to convince the public that the propagandist views about highly valued ideas are similar to their own and therefore more valid. When confronted by this type of propaganda, the subject should consider the proposals and ideas separately from the personality of the presenter.<o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 10pt -14.2pt; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><a href="http://www.blogger.com/" name="simp"></a><b><span style="color: black; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Simplification (Stereotyping):</span></b><span style="color: black; line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 10pt -14.2pt; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify;"><span style="color: black; line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Simplification is extremely similar to pinpointing the enemy, in that it often reduces a complex situation to a clear-cut choice involving good and evil. This technique is often useful in swaying uneducated audiences. When faced with simplification, it is often useful to examine other factors and pieces of the proposal or idea, and, as with all other forms of propaganda, it is essential to get more information.<o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 10pt -14.2pt; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><a href="http://www.blogger.com/" name="test"></a><b><span style="color: black; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Testimonials:</span></b><span style="color: black; line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 10pt -14.2pt; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify;"><span style="color: black; line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Testimonials are another of the seven main forms of propaganda identified by the Institute for Propaganda Analysis. Testimonials are quotations or endorsements, in or out of context, which attempt to connect a famous or respectable person with a product or item. Testimonials are very closely connected to the transfer technique, in that an attempt is made to connect an agreeable person to another item. Testimonials are often used in advertising and political campaigns. When coming across testimonials, the subject should consider the merits of the item or proposal independently of the person of organization giving the testimonial.<o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 10pt -14.2pt; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><a href="http://www.blogger.com/" name="transfer"></a><b><span style="color: black; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Transfer:</span></b><span style="color: black; line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 10pt -14.2pt; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify;"><span style="color: black; line-height: 150%; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Transfer is another of the seven main propaganda terms first used by the Institute for Propaganda Analysis in 1938. Transfer is often used in politics and during wartime. It is an attempt to make the subject view a certain item in the same way as they view another item, to link the two in the subjects mind. Although this technique is often used to transfer negative feelings for one object to another, it can also be used in positive ways. By linking an item to something the subject respects or enjoys, positive feelings can be generated for it. However, in politics, transfer is most often used to transfer blame or bad feelings from one politician to another of his friends or party members, or even to the party itself. When confronted with propaganda using the transfer technique, we should question the merits or problems of the proposal or idea independently of convictions about other objects or proposals.<o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 7.45pt -1cm 6.8pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="EN-US" style="line-height: 150%; mso-ansi-language: EN-US; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Relations between Media and Politics <o:p></o:p></span></span></b></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 10pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><span lang="EN-US" style="line-height: 150%; mso-ansi-language: EN-US; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Conditions determine who has domination in the relation between media and politics, so powerful side tells the last word. In Yugoslavia, the world media has the domination against unity of Yugoslavia, but in Yugoslavia,<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>politicians has the domination against the local media to achieve their desires. </span><span style="line-height: 150%;">Indeed in the same way politics influences the media, media influences politics. The sort of the wild card that would come into play would be the events themselves, what is happening in the world. The role of the media staff in politics is to control the story. They’re controlling the access to the President. On television the visual is more important and distracts from what is being said. So people can actually get a 180° different idea of what is happening by watching the very videos that are controlled by the Politicians. They can’t control the story itself but they can control the video that is going to be used for that story. And they’re out for their own gain, too. It’s kind of a debate to get the upper hand: Journalists trying to keep control of the interview, sources trying to take it away from them and to take it to an area where they are more comfortable. Journalists want the big story to improve their own career. It is very much a power struggle between the press and politicians, so media and politics becomes good friends in wartimes, of course according to which journalists match which government, however free journalists fight for free news, but in this article we search for bad ones.<o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 10pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><span lang="EN-US" style="line-height: 150%; mso-ansi-language: EN-US; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">In this case each side uses their propaganda methods, because propaganda becomes a weapon of war easily. In the second World War, black propaganda which is the news has no source, caused of death for millions of jewish people. Hitler’s propaganda had washed the brains of many people. For example from the second world war, in 1941, the Political Warfare Executive (PWE) was set up by the British Government mainly to develop black propaganda. The PWE works through the BBC to broadcast propaganda to Europe. It was also responsible for allied information and mis-information plans at the time of the D-Day landings in June 1944. Millions of publications were created – leaflets, newspapaer, stickers, stamps and posters – and airdropped over Nazi- occupied Europe. Leaflets were produced in many languages, including French, German, Danish, Norwegian, and Czech. And another important propaganda example from Turkey in 6-7 september 1955 istanbul riots; İstanbul express newpaper wrote a headline “Ataturk’s House was bombed!” against Greek citizens. In fact the newspaper had 20.000 circulations, but that day owner pressed 290.000 counts, then “Kıbrıs is Turkish Assosiation” sold the newspaper in Istanbul. Then boil overed Turkish crowded looted shops and houses of Greeks in İstanbul, then politicians had a new legitimacy to conclude their plan to Greece about Cyprus. This is an example for hypodermic needle /magic bullet theory at the same time. Similer scenes lived in Yugoslavia, especially in war between Serbs and Bosniaks. Name calling generally is used as cartoons or pictures. The </span><span style="line-height: 150%;">Picture of a "</span></span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Serbs" title="Serbs"><i><span style="line-height: 150%;"><span style="color: #003399; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Serbian</span></span></i></a><i><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 150%;"> boy whose whole family was killed by </span></i><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Bosnian_Muslims" title="Bosnian Muslims"><i><span style="line-height: 150%;"><span style="color: #003399; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Bosnian Muslims</span></span></i></a><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 150%;">", published by </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Ve%C4%8Dernje_novosti" title="Večernje novosti"><i><span style="line-height: 150%;"><span style="color: #003399; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Večernje novosti</span></span></i></a><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 150%;"> during the </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Bosnian_War" title="Bosnian War"><span style="line-height: 150%;"><span style="color: #003399; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Bosnian War</span></span></a><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 150%;">, this black and white picture published in newspaper and it seemed so sadly, but indeed it is <i>Orphan on the mother's grave</i>. A 1888 painting by </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Uro%C5%A1_Predi%C4%87" title="Uroš Predić"><span style="line-height: 150%;"><span style="color: #003399; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Uroš Predić</span></span></a><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 150%;">. It got black and white and trasformed like a photograph, and A Serb </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Flyer_(pamphlet)" title="Flyer (pamphlet)"><span style="line-height: 150%;"><span style="color: #003399; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">flyer</span></span></a><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 150%;"> used during the war, calling upon all citizens of Dubrovnik to cooperate with the </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/JNA" title="JNA"><span style="line-height: 150%;"><span style="color: #003399; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">JNA</span></span></a><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 150%;"> against "vampired Ustashas. </span><sup><span lang="EN-US" style="line-height: 150%; mso-ansi-language: EN-US; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></sup></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 7.45pt -1cm 6.8pt -14.2pt; text-align: justify;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="EN-US" style="line-height: 150%; mso-ansi-language: EN-US; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Role of the Yugoslav media in dissolving of Yugoslavia<o:p></o:p></span></span></b></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 7.45pt -1cm 6.8pt -14.2pt; text-align: justify;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="EN-US" style="line-height: 150%; mso-ansi-language: EN-US; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><span style="mso-tab-count: 1;"> </span>The media in the Former Yugoslavia<o:p></o:p></span></span></b></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="1" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 0pt -14.2pt; text-align: justify;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="EN-US" style="line-height: 150%; mso-ansi-language: EN-US; mso-bidi-font-size: 12.0pt; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><span style="mso-tab-count: 2;"> </span></span></b><span lang="EN-AU" style="line-height: 150%; mso-bidi-font-size: 12.0pt;">During the conflict, media was under the control of the military; the pre-war infrastructure of media was collapsed and propaganda dominated its content.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>In post-war <st1:country-region w:st="on"><st1:place w:st="on">Bosnia and Herzegovina</st1:place></st1:country-region> the international community funded number of projects to apply the pluralistic approach and break the state monopoly. Dayton Peace Agreement refers to the creation of positive environment for free elections and hands over the responsibility to the political parties for freedom of speech and press. The 1996 elections was the first elections after the war, so creating the democratic environment for the elections was a challenging task.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Media sphere was reflecting the dominant nationalism.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Open Broadcasting Network (OBN) was one of the most ambitious -yet failed- projects and it was designed as a part of the democratisation process. OBN was broadcasting just one week before the elections operating under the OHR to all territories in the country and it was funded by international community through foreign donations. <sup><o:p></o:p></sup></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="1" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 0pt -14.2pt; text-align: justify;"><span lang="EN-AU" style="line-height: 150%; mso-bidi-font-size: 12.0pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><span style="mso-tab-count: 1;"> </span>The state controlled outlets such as Radia Televizija serbije and radio Jugoslavija fully supported the policies and objectives of the Milosevic regime until its demise. Generally speaking most state or quasi-state media organizations in the Balkans have taken a similar position. That is not to say that there were no dissenting or independent voices. Within Bosnia and Kosovo most newspapers are aimed at particular ethnic groups. But here too, independent publishers continue to provide balanced coverage of the political agenda. In a similar vein, a large number of raido stations inside the region have been used as disseminators of specific agendas, while some continue to provide balanced reporting. In fact after the arrival of international peacekeeping troops in the region they too set up a number of radio stations with a view to influencing the local population. <sup><o:p></o:p></sup></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 7.45pt -1cm 6.8pt -14.2pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US" style="line-height: 150%; mso-ansi-language: EN-US; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><span style="mso-tab-count: 1;"> </span><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="mso-spacerun: yes;"> </span>The media under control of Milosevic and his propaganda<o:p></o:p></b></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 7.45pt -1cm 6.8pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span lang="EN-US" style="line-height: 150%; mso-ansi-language: EN-US; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">The media under control of Milosevic was Radio B92 changed the scene of conflicts in eye of people around the world, because the voice of America and Radio Free Europe also rebroadcast B92’s programs from outside the country at a time when its own transmitters were closed by incumbent regime, thus Milosevic’s Serbs seemed under pressure of muslims and rightful to kill them. <sup><o:p></o:p></sup></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 7.45pt -1cm 6.8pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="line-height: 150%;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">By "Without the media, and especially without television, war in the former Yugoslavia is inconceivable," according to Nenad Pejic. His statement was cited in a 97-page expert report examining Serbian propaganda tactics during the Balkan wars. Written by Professor Renaud de la Brosse of the University of Reims, France, it was filed by the prosecutor in the Milosevic case.<o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 7.45pt -1cm 6.8pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="line-height: 150%;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">In both the Croatia and Bosnia indictments, one of Milosevic's alleged contributions to a joint criminal enterprise to ethnically cleanse large areas of Croatia and Bosnia-Herzegovina was his use of the Serbian state media to create an atmosphere of fear and hatred among Serbs by spreading. "Exaggerated and false messages of ethnically based attacks by Bosnian Muslims and Croats against Serb people." <o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 7.45pt -1cm 6.8pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="line-height: 150%;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">According to De la Brosse, Milosevic began his efforts to control audio-visual media in 1986-87, finishing the process in summer 1991. "The media offensive launched by Belgrade contributed to the appearance of equally detestable propaganda in other Yugoslav republics and its after-effects would be felt for years" the report said, quoting former Reuters Sarajevo correspondent Daniel Deluce.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span><o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 7.45pt -1cm 6.8pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="line-height: 150%;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">De la Brosse claims the Serbian authorities used the media as a weapon in their military campaign. "In Serbia specifically, the use of media for nationalist ends and objectives formed part of a well-thought through plan - itself part of a strategy of conquest and affirmation of identity," said the report. It was effective, in part, because the society was in transition from communism, an ideology that largely defined people for 50 years. Its demise left a vacuum, and a population in search of a new identity. The nationalist ideology provided an answer. It defined the Serbs according to a historical legend, based part on fact, part on fiction. Not only did the nationalist ideology reach back 600 years to tales of the defeat of Serbia by the Ottoman forces at the battle of Kosovo Polje, it also encompassed the more factual and more recent tragedies suffered by Serbs during World War Two at the hands of Croatian pro-Nazi Ustashe. The report says Milosevic's propaganda campaign was based on the same techniques as used by Adolf Hitler, with the added power of television. "Nazi propaganda had shown that myths bind the masses together tightly. Indeed, it was through myths and, therefore, the appeal to the forces of the unconscious, to fear and terror, the instinct of power and the lost community that the propaganda orchestrated by Goebbels had succeeded in winning over the Germans and melding them into a compact mass," the report said. The Serbian regime would use a similar technique. To weld the population together, official propaganda drew on the sources of the Serbian mystique, that of a people who were the mistreated victims and martyrs of history and that of Greater Serbia, indissolubly linked to the Orthodox religion. Serbian television and radio's repetitive use of pejorative descriptions, such as "Ustashe hordes", "Vatican fascists", "Mujahedin fighters", "fundamentalist warriors of Jihad", and "Albanian terrorists", quickly became part of common usage. Unverified stories, presented as fact, were turned into common knowledge - for example, that Bosnian Muslims were feeding Serb children to animals in the Sarajevo zoo. In these stories, friends and neighbours, fellow countrymen and women were turned into "the other", lacking humanising or individual characteristics. <br />
<span style="mso-tab-count: 1;"> </span><span style="mso-spacerun: yes;"> </span>For the print media, Milosevic's methods were different. Until the run-up to the Kosovo war, he allowed the independent press to publish, although their distribution was extremely limited. His methods of controlling the press included false paper shortages, interfering or blocking equipment supplies and confiscating newspapers printed without proper licenses - he controlled the license system. <br />
<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>For state-owned media, he could dismiss, promote, demote or have journalists publicly condemned. In 1998, he adopted a draconian media law which created a special misdemeanor court to try violations. This law had the ability to impose heavy fines and to confiscate property if the fine were not paid immediately. Between October 1998 and November 1999, the court levied fines amounting to l.125 million US dollars. If that were not enough to deter any independent-minded journalist, there was the example of Slavko Curuvija, assassinated in front of his home shortly after the Kosovo war started.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>According to the expert report, official Serbian propaganda reached more than 3.5 million people every night. Given that and the lack of access to alternative news, it is surprising how great was the resistance - evidenced not only in massive demonstrations in Serbia in 1991 and 1996-97, both of which almost toppled the regime, but also widespread draft dodging and desertion from the military.<o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div style="line-height: 150%; margin: 5pt -1cm 5pt -14.2pt; text-align: justify;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="color: windowtext;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Some of the cases of Serbian manipulation include:<o:p></o:p></span></span></b></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><h4 style="line-height: 150%; margin: 5pt -1cm 5pt -14.2pt; text-align: justify;"><span class="mw-headline" style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">"Vukovar baby massacre" case</span></h4><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 10pt -14.2pt; text-align: justify;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 150%;">Main articles: </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Vukovar_massacre" title="Vukovar massacre"><span style="line-height: 150%;"><span style="color: #003399; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Vukovar massacre</span></span></a><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 150%;"> and </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Vukovar_children_massacre" title="Vukovar children massacre"><span style="line-height: 150%;"><span style="color: #003399; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Vukovar children massacre</span></span></a><span style="line-height: 150%;"><o:p></o:p></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div style="line-height: 150%; margin: 5pt -1cm 5pt -14.2pt; text-align: justify;"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Day before the execution of 264 Croatian </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Prisoners_of_war" title="Prisoners of war"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">prisoners of war</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">'s and civilians in the </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Ov%C4%8Dara_massacre" title="Ovčara massacre"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Ovčara massacre</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">, Serbian media released the news of 40 Serb </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Babies" title="Babies"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">babies</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> being slaughterd in </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Vukovar" title="Vukovar"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Vukovar</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">. Dr. Vesna Bosanac, the head of </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Vukovar" title="Vukovar"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Vukovar</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> hospital from which the Croatian POW's and civilians were taken, said she believed the story of slaughtered babies was released intentionally to make Serb nationalists more angry thus inciting them to </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Execute" title="Execute"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">execute</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Croats" title="Croats"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Croats</span></a><span style="color: windowtext;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">. <o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><h4 style="line-height: 150%; margin: 5pt -1cm 5pt -14.2pt; text-align: justify;"><span class="mw-headline"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">"Dubrovnik 30,000 Ustashas" case<o:p></o:p></span></span></h4><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><h4 style="line-height: 150%; margin: 5pt -1cm 5pt -14.2pt; text-align: justify;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Main articles: </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Siege_of_Dubrovnik" title="Siege of Dubrovnik"><span style="color: #003399; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Siege of Dubrovnik</span></a><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> and </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Ustasha" title="Ustasha"><span style="color: #003399; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Ustasha</span></a></h4><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 10pt -14.2pt; text-align: justify;"><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Yugoslav_People%27s_Army" title="Yugoslav People's Army"><span style="line-height: 150%;"><span style="color: #003399; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">JNA</span></span></a><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 150%;"> soldier reads propaganda of "</span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Pobjeda" title="Pobjeda"><i><span style="line-height: 150%;"><span style="color: #003399; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Pobjeda</span></span></i></a><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 150%;">" on </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Ustashe" title="Ustashe"><span style="line-height: 150%;"><span style="color: #003399; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Ustashe</span></span></a><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 150%;"> hidden behind the walls of </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Dubrovnik" title="Dubrovnik"><span style="line-height: 150%;"><span style="color: #003399; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Dubrovnik</span></span></a><span style="line-height: 150%;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">.<o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 10pt -14.2pt; text-align: justify;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 150%;">A Serb </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Flyer_(pamphlet)" title="Flyer (pamphlet)"><span style="line-height: 150%;"><span style="color: #003399; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">flyer</span></span></a><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 150%;"> used during the war, calling upon all citizens of Dubrovnik to cooperate with the </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/JNA" title="JNA"><span style="line-height: 150%;"><span style="color: #003399; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">JNA</span></span></a><span style="line-height: 150%;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> against "vampired Ustashas"<o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div style="line-height: 150%; margin: 5pt -1cm 5pt -14.2pt; text-align: justify;"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Before the </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Siege_of_Dubrovnik" title="Siege of Dubrovnik"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Siege of Dubrovnik</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">, JNA officers (namely </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Pavle_Strugar" title="Pavle Strugar"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Pavle Strugar</span></a><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Role_of_the_media_in_the_Yugoslav_wars#cite_note-10"></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">) made a concerted effort at misrepresenting the military situation on the ground and exaggerated the "threat" of an </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Croatia" title="Croatia"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Croatian</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> attack on </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Montenegro" title="Montenegro"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Montenegro</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> by "30,000 armed </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Ustashas" title="Ustashas"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Ustashas</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> and 7000 </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Terrorists" title="Terrorists"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">terrorists</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">, including </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Kurdistan" title="Kurdistan"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Kurdish</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Mercenaries" title="Mercenaries"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">mercenaries</span></a><span style="color: windowtext;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">".<span style="font-size: small;"><sup> </sup>This propaganda was widely spread by the state-controlled media of Serbia and Montenegro. <o:p></o:p></span></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div style="line-height: 150%; margin: 5pt -1cm 5pt -14.2pt; text-align: justify;"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Actually, Croatian military forces in the area at September were virtually non-existent.</span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Role_of_the_media_in_the_Yugoslav_wars#cite_note-13"><sup><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; font-size: small; text-decoration: none; text-underline: none;">[14]</span></sup></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> The defenders included just one locally conscripted unit, numbered less than 1,500 men and had no </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Tank" title="Tank"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">tanks</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> or </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Heavy_gun" title="Heavy gun"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">heavy guns</span></a><span style="color: windowtext;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">. Also, there were no mercenaries on the Croat side. <o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><h4 style="line-height: 150%; margin: 5pt -1cm 5pt -14.2pt; text-align: justify;"><span class="mw-headline" style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">"Dubrovnik burning tires" case</span></h4><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 10pt -14.2pt; text-align: justify;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 150%;">Main article: </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Siege_of_Dubrovnik" title="Siege of Dubrovnik"><span style="line-height: 150%;"><span style="color: #003399; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Siege of Dubrovnik</span></span></a><span style="line-height: 150%;"><o:p></o:p></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div style="line-height: 150%; margin: 5pt -1cm 5pt -14.2pt; text-align: justify;"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">During the </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Siege_of_Dubrovnik" title="Siege of Dubrovnik"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Siege of Dubrovnik</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> in 1991, while the </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Yugoslav_army" title="Yugoslav army"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Yugoslav army</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> shelled the </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Croatia" title="Croatia"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Croatian</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> port town, </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Radio_Television_of_Serbia" title="Radio Television of Serbia"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Radio Television of Serbia</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> showed </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Dubrovnik" title="Dubrovnik"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Dubrovnik</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> with columns of smoke explaining that the local people burning automobile </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Tire" title="Tire"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">tires</span></a><span style="color: windowtext;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> to simulate destruction of the city. <o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><h4 style="line-height: 150%; margin: 5pt -1cm 5pt -14.2pt; text-align: justify;"><span class="mw-headline" style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Operation Opera Orientalis</span></h4><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 10pt -14.2pt; text-align: justify;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 150%;">Main article: </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Operation_Opera_Orientalis" title="Operation Opera Orientalis"><span style="line-height: 150%;"><span style="color: #003399; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Operation Opera Orientalis</span></span></a><span style="line-height: 150%;"><o:p></o:p></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div style="line-height: 150%; margin: 5pt -1cm 5pt -14.2pt; text-align: justify;"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">During the secret intelligence </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Operation_Opera_Orientalis" title="Operation Opera Orientalis"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Operation Opera Orientalis</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">, while the Serb-controlled </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Yugoslav_Air_Force" title="Yugoslav Air Force"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Yugoslav Air Force</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> bombed </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Jewish_cemetery" title="Jewish cemetery"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Jewish cemetery</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> and </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Jewish_Community_Center" title="Jewish Community Center"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Jewish Community Center</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> in </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Zagreb" title="Zagreb"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Zagreb</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> in August 1991, Serbian media repeatedly made false accusations in which </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Croatia" title="Croatia"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Croatia</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> was connected with </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/World_War_II" title="World War II"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">World War II</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">, </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Nazism" title="Nazism"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">nazism</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> and </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Anti-Judaism" title="Anti-Judaism"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">anti-Judaism</span></a><span style="color: windowtext;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> with the aim to discredit the Croatian demands for independence in the West. <o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><h4 style="line-height: 150%; margin: 5pt -1cm 5pt -14.2pt; text-align: justify;"><span class="mw-headline" style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">"Bosnian mujahideen" case</span></h4><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 10pt -14.2pt; text-align: justify;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 150%;">Main article: </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Bosnian_mujahideen" title="Bosnian mujahideen"><span style="line-height: 150%;"><span style="color: #003399; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Bosnian mujahideen</span></span></a><span style="line-height: 150%;"><o:p></o:p></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div style="line-height: 150%; margin: 5pt -1cm 5pt -14.2pt; text-align: justify;"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Serbian propaganda during the </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Bosnian_war" title="Bosnian war"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Bosnian war</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> portrayed the </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Bosnian_Muslims" title="Bosnian Muslims"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Bosnian Muslims</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> as violent extremists and fundamentalists. After </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Bosnian_genocide" title="Bosnian genocide"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">series of massacres</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> of </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Bosniaks" title="Bosniaks"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Bosniaks</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">, a few hundreds (between 300<span style="font-size: small;"><sup> </sup><span style="mso-spacerun: yes;"> </span>and 1,500</span></span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Role_of_the_media_in_the_Yugoslav_wars#cite_note-sense-agency.com-23"></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">) of </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Arabic" title="Arabic"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Arabic</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">-speaking volunteers from the </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Middle_East" title="Middle East"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Middle East</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> and </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/North_Africa" title="North Africa"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">North Africa</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">, called </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Mujahideen" title="Mujahideen"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Mujahideen</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">, came into Bosnia in the second half of 1992 with the aim of helping <i>their Muslim brothers</i>.</span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Role_of_the_media_in_the_Yugoslav_wars#cite_note-25"></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> Serb media fabricated much bigger numbers of mujahideens presenting them as terrorists a huge threat to </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Europe" title="Europe"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Europe</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">, in order to inflame </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Anti-Muslim" title="Anti-Muslim"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">anti-Muslim</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> hatred among Serbs.<span style="font-size: small;"><sup> </sup><span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Although Serbian media created much controversy about alleged war crimes committed by them, no indictment was issued by </span></span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/ICTY" title="ICTY"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">ICTY</span></a><span style="color: windowtext;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> against any of these foreign volunteers.<o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><h4 style="line-height: 150%; margin: 5pt -1cm 5pt -14.2pt; text-align: justify;"><span class="mw-headline" style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">"Prijedor monster doctors" case</span></h4><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 10pt -14.2pt; text-align: justify;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 150%;">Main article: </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Prijedor_massacre" title="Prijedor massacre"><span style="line-height: 150%;"><span style="color: #003399; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Prijedor massacre</span></span></a></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm -1cm 10pt -14.2pt; text-align: justify;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 150%;">Just before the </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Prijedor_massacre" title="Prijedor massacre"><span style="line-height: 150%;"><span style="color: #003399; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Prijedor massacre</span></span></a><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 150%;"> of Bosniak and Croat civilians, Serb propaganda characterising prominent non-Serbs as </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Criminal" title="Criminal"><span style="line-height: 150%;"><span style="color: #003399; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">criminals</span></span></a><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 150%;"> and </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Extremist" title="Extremist"><span style="line-height: 150%;"><span style="color: #003399; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">extremists</span></span></a><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 150%;"> who should be punished for their behaviour. Dr. Mirsad Mujadžić, Bosniak politician, was accused of injecting drugs into Serb women making them incapable of giving birth to male children, thus reducing the </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Birth_rate" title="Birth rate"><span style="line-height: 150%;"><span style="color: #003399; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">birth rate</span></span></a><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><span style="line-height: 150%;"> among Serbs, and dr. Željko Sikora, a Croat, referred to as the <i>Monster Doctor</i>, was accused of making Serb women abort if they were pregnant with male children and of castrating the male babies of Serbian parents.<span style="font-size: small;"><sup> </sup><span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Moreover, in a "Kozarski Vjesnik" article dated June 10, 1992, Dr. Osman Mahmuljin was accused of deliberately having provided incorrect medical care to his Serb colleague</span></span> D<span style="line-height: 150%;">r. Živko Dukić, who had a heart attack.<o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div style="line-height: 150%; margin: 5pt -1cm 5pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Mile Mutić, the director of Kozarski Vjesnik and the </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Journalist" title="Journalist"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">journalist</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> Rade Mutić regularly attended meetings of Serb </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Politician" title="Politician"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">politicians</span></a><span style="color: windowtext;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> (local authorities) in order to get informed about next steps of spreading propaganda. <o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div style="line-height: 150%; margin: 5pt -1cm 5pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><a href="http://www.enotes.com/topic/Milo%C5%A1evi%C4%87" title="Milošević"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Milošević</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> began his efforts to gain control over the media in </span><a href="http://www.enotes.com/topic/1986" title="1986"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">1986</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">-</span><a href="http://www.enotes.com/topic/8th_Session_of_the_Serbian_Communist_Party" title="8th Session of the Serbian Communist Party"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">87</span></a><a href="http://www.enotes.com/topic/Role_of_the_media_in_the_Yugoslav_wars#cite_note-1"></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">, a process which was complete by summer of </span><a href="http://www.enotes.com/topic/1991" title="1991"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">1991</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">. In </span><a href="http://www.enotes.com/topic/1992" title="1992"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">1992</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> Radio Television Belgrade, together with Radio Television Novi Sad (RTNS) and Radio Television Pristina (RTP) became a part of </span><a href="http://www.enotes.com/topic/Radio_Television_of_Serbia" title="Radio Television of Serbia"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Radio Television of Serbia</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">, centralized and closely governed network aimed to be a loudspeaker for Miloševic and his policy. During the 1990s, <i>Dnevnik</i> (Daily news) was used to glorify "wise politics of Slobodan Milošević" and to attack "servants of Western powers, forces of chaos and despair", i.e., Serbian </span><a href="http://www.enotes.com/topic/Opposition_(politics)" title="Opposition (politics)"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">opposition</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">. </span><a href="http://www.enotes.com/topic/Yugoslav_People%27s_Army" title="Yugoslav People's Army"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">JNA</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> soldier reads propaganda of "</span><a href="http://www.enotes.com/topic/Pobjeda" title="Pobjeda"><i><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Pobjeda</span></i></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">" on </span><a href="http://www.enotes.com/topic/Ustashe" title="Ustashe"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Ustashe</span></a><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><span style="color: windowtext;"> hidden behind the walls of</span> </span><a href="http://www.enotes.com/topic/Dubrovnik" title="Dubrovnik"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Dubrovnik</span></a><span style="color: windowtext;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">.<o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div style="line-height: 150%; margin: 5pt -1cm 5pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 28.4pt;"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">De la Brosse describes how RTS (</span><a href="http://www.enotes.com/topic/Radio_Television_of_Serbia" title="Radio Television of Serbia"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Radio Television of Serbia</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">) portrayed events in </span><a href="http://www.enotes.com/topic/Dubrovnik" title="Dubrovnik"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Dubrovnik</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> and </span><a href="http://www.enotes.com/topic/Sarajevo" title="Sarajevo"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Sarajevo</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">: "The images shown of Dubrovnik came with a commentary accusing those from the West who had taken the film of manipulation and of having had a tire burnt in front of their cameras to make it seem that the city was on fire. As for the shells fired at Sarajevo and the damage caused, for several months it was simply as if it had never happened in the eyes of Serbian television viewers because Belgrade television would show pictures of the city taken months and even years beforehand to deny that it had ever occurred." The Serbian public was fed similar disinformation about Vukovar, according to former Reuters correspondent Daniel Deluce, "Serbian Radio Television created a strange universe in which Sarajevo, the Bosnian capital, had never been besieged and in which the devastated Croatian town of </span><a href="http://www.enotes.com/topic/Vukovar" title="Vukovar"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Vukovar</span></a><span style="color: windowtext;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> had been 'liberated'." <o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><h4 style="line-height: 150%; margin: 5pt -1cm 5pt -14.2pt; text-align: justify;"><a href="http://www.blogger.com/" name="Propaganda_as_a_war_crime_in_the_.C5.A0e"></a><span class="mw-headline" style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Propaganda as a war crime in the Šešelj's case</span></h4><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div style="line-height: 150%; margin: 5pt -1cm 5pt -14.2pt; text-align: justify;"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Propaganda as a war crime (incitement to genocide) is the subject in the recent indictment of </span><a href="http://www.enotes.com/topic/Vojislav_%C5%A0e%C5%A1elj" title="Vojislav Šešelj"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Vojislav Šešelj</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">, head of the </span><a href="http://www.enotes.com/topic/Serbian_Radical_Party" title="Serbian Radical Party"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Serbian Radical Party</span></a><span style="color: windowtext;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> and an active player throughout the wars in the former Yugoslavia. According to the indictment, Seselj bears individual criminal responsibility for instigating crimes, including murder, torture and forcible expulsion on ethnic grounds. It reads, "By using the word 'instigated', the Prosecution charges that the accused Vojislav Seselj's speeches, communications, acts and/or omissions contributed to the perpetrators' decision to commit the crimes alleged." <o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><h2 style="line-height: 150%; margin: 5pt -1cm 5pt -14.2pt; text-align: justify;"><a href="http://www.blogger.com/" name="Recent_situation"></a><a href="http://www.blogger.com/" name="Croatian_propaganda"></a><span class="mw-headline"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; font-size: small; line-height: 150%;">Croatian propaganda</span></span><span style="line-height: 150%;"><o:p></o:p></span></h2><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div style="line-height: 150%; margin: 5pt -1cm 5pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 14.2pt;"><a href="http://www.enotes.com/topic/Croats" title="Croats"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Croats</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> also used propaganda against Serbs throughout and against Bosniaks during the 1992-1994 </span><a href="http://www.enotes.com/topic/Croat-Bosniak_war" title="Croat-Bosniak war"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Croat-Bosniak war</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">, which was part of the larger </span><a href="http://www.enotes.com/topic/Bosnian_War" title="Bosnian War"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Bosnian War</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">. During </span><a href="http://www.enotes.com/topic/La%C5%A1va_Valley_ethnic_cleansing" title="Lašva Valley ethnic cleansing"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Lašva Valley ethnic cleansing</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> Croat forces seized the television broadcasting stations (for example at Skradno) and created its own local radio and television to carry propaganda, seized the public institutions, raised the Croatian flag over public institution buildings, and imposed the Croatian Dinar as the unit of currency. During this time, </span><a href="http://www.enotes.com/topic/Busova%C4%8Da" title="Busovača"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Busovača</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">'s Bosniaks were forced to sign an act of allegiance to the Croat authorities, fell victim to numerous attacks on shops and businesses and, gradually, left the area out of fear that they would be the victims of mass crimes. According to ICTY Trial Chambers in <i>Blaškić case</i> Croat authorities created a </span><a href="http://www.enotes.com/topic/Radio_station" title="Radio station"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">radio station</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> in </span><a href="http://www.enotes.com/topic/Kiseljak" title="Kiseljak"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Kiseljak</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> to broadcast nationalist propaganda. A similar pattern was applied in </span><a href="http://www.enotes.com/topic/Mostar" title="Mostar"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Mostar</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> and </span><a href="http://www.enotes.com/topic/Gornji_Vakuf" title="Gornji Vakuf"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Gornji Vakuf</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> (where Croats created a radio station called <i>Radio Uskoplje</i>). Local propaganda efforts in parts of Bosnia and Herzegovina controlled by the Croats, were supported by Croatian daily newspapers such as </span><a href="http://www.enotes.com/topic/Ve%C4%8Dernji_list" title="Večernji list"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Večernji list</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> and </span><a href="http://www.enotes.com/topic/Croatian_Radiotelevision" title="Croatian Radiotelevision"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Croatian Radiotelevision</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">, especially by controversial reporters </span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Dijana_%C4%8Culjak" target="_blank" title="Dijana Čuljak (page does not exist)"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Dijana Čuljak</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> and Smiljko Šagolj who are still blamed by the families of Bosniak victims in <i>Vranica case</i> for inciting massacre of Bosnian POWs in Mostar, when broadcasting a report about alleged terrorists arrested by Croats who victimized Croat civilians. The bodies of Bosnian POWs were later found in Goranci mass grave. Croatian Radiotelevision presented Croat attack on Mostar, as a Bosnian Muslim attack on Croats in alliance with the Serbs. According to ICTY, in the early hours of May 9, 1993, the </span><a href="http://www.enotes.com/topic/Croatian_Defence_Council" title="Croatian Defence Council"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Croatian Defence Council</span></a><span style="color: windowtext;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> (HVO) attacked Mostar using artillery, mortars, heavy weapons and small arms. The HVO controlled all roads leading into Mostar and international organisations were denied access. Radio Mostar announced that all Bosniaks should hang out a white flag from their windows. The HVO attack had been well prepared and planned. <o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div style="line-height: 150%; margin: 5pt -1cm 5pt -14.2pt; text-align: justify;"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">During the </span><a href="http://www.enotes.com/topic/ICTY" title="ICTY"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">ICTY</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> trials against Croat war leaders, many Croatian journalists participated as the defence witnesses trying to relativise war crimes committed by Croatian troops against non-Croat civilians (Bosniaks in Bosnia and Herzegovina and Serbs in Croatia). During the trial against general </span><a href="http://www.enotes.com/topic/Tihomir_Bla%C5%A1ki%C4%87" title="Tihomir Blaškić"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Tihomir Blaškić</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> (later convicted of war crimes), </span><a href="http://www.enotes.com/topic/Ivica_Mlivon%C4%8Di%C4%87" title="Ivica Mlivončić"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Ivica Mlivončić</span></a><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">, Croatian columnist in </span><a href="http://www.enotes.com/topic/Slobodna_Dalmacija" title="Slobodna Dalmacija"><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Slobodna Dalmacija</span></a><span style="color: windowtext;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">, tried to defend general Blaškić presenting number of claims in his book <i>Zločin s pečatom</i> about alleged <i>genocide against Croats</i> (most of it unproven or false), which was considered by the Trial Chambers as irrelevant for the case. After the conviction, he continued to write in <i>Slobodna Dalmacija</i> against the ICTY presenting it <i>as the court against Croats</i>, with chauvinistic claims that the ICTY cannot be unbiassed because <i>it is financed by </i></span></span><a href="http://www.enotes.com/topic/Saudi_Arabia" title="Saudi Arabia"><i><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Saudi Arabia</span></i></a><i><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> (</span></i><a href="http://www.enotes.com/topic/Muslims" title="Muslims"><i><span style="color: windowtext; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Muslims</span></i></a><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><i><span style="color: windowtext;">)</span></i><span style="color: windowtext;">. <sup><o:p></o:p></sup></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 7.45pt -1cm 6.8pt -14.2pt; text-align: justify;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 7.45pt -1cm 6.8pt -14.2pt; text-align: justify;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="EN-US" style="line-height: 150%; mso-ansi-language: EN-US; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Role of the western media before Yugoslav Wars<o:p></o:p></span></span></b></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 7.45pt -1cm 6.8pt -14.2pt; text-align: justify;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="EN-US" style="line-height: 150%; mso-ansi-language: EN-US; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><span style="mso-tab-count: 1;"> </span></span></b><span lang="EN-US" style="line-height: 150%; mso-ansi-language: EN-US; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Throughout the Balkan conflicts of the 1990s most mainstream western media fully supported the campaigns against Yugoslavia once the decision to<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>do something was taken. However, numerous commentators agree that it took a long time to move Western governments to make a commitment. As James Gow noted in 1997, it was a “triumph of a lack of will” that despite the images on CNN and other television outlets, and the coverage of events in the printed media both European and North Amerikan Goverments held back form direct intervention for so long. At the same time the international press has been castigated for blatant unfairnessin that they were thought<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>to have taken sides form the outset and had concentrated on Serb aggression while apperantly ignoring anti-serb acts of barbarism. In addition to this criticism they were also accused of selective reporting in that not all the geographically diverse scenes of conflict were given equitable coverage. This would seem harsh as the many widely dispersed battles and events were never likely to be reported with the same intensity. The mainstream news organizations just did not have sufficient resources available or in place and they could not possibly provide the sort of blanket coverage that is common when addressing events in a strictly confined space and for a limited period. <o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 7.45pt -1cm 6.8pt -14.2pt; text-align: justify;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="EN-US" style="line-height: 150%; mso-ansi-language: EN-US; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><span style="mso-tab-count: 1;"> </span>Conclusion<o:p></o:p></span></span></b></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 7.45pt -1cm 6.8pt -14.2pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US" style="line-height: 150%; mso-ansi-language: EN-US; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><span style="mso-tab-count: 1;"> </span>Marshall McLuhan said “The medium is the message”. Media can get a direction to societies and countries if politicians want or cause that. Relations between media and politics decide the plans. In Former Yugoslavia the international and local actors gave a fight for propaganda in collaboration with allied against opponents. Western media’s approach vs. some politicians just like Milosevic who had the power and pressure on local media divided the Former Yugoslavia. Several propaganda techniques were used as black (unsoursed) to win, and caused the death of millions. Hypodermic needle or Magic bullet theory explain us how the people in Yugoslavia were affected by news, manipulations, claims via television and newspapers. In the traditional mass media people cannot research the resourses, and generally subconscious of people are aimed, then they need to safe themselves against described as enemies.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Hate speech is provided by propaganda techniques and gave people via media by hypodermic needle method in former Yugoslavia and became them ultra-nationalist just like Hitler’s Nazis.<o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 7.45pt -1cm 6.8pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 49.6pt;"><span lang="EN-US" style="line-height: 150%; mso-ansi-language: EN-US; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Then finally “The medium became the violence!”<o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 7.45pt -1cm 6.8pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 49.6pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 7.45pt -1cm 6.8pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 49.6pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 7.45pt -1cm 6.8pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 49.6pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 7.45pt -1cm 6.8pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 49.6pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 7.45pt -1cm 6.8pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 49.6pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 7.45pt -1cm 6.8pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 49.6pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 7.45pt -1cm 6.8pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 49.6pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 7.45pt -1cm 6.8pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 49.6pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 7.45pt -1cm 6.8pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 49.6pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 7.45pt -1cm 6.8pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 49.6pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 7.45pt -1cm 6.8pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 49.6pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 7.45pt -1cm 6.8pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 49.6pt;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="EN-US" style="line-height: 150%; mso-ansi-language: EN-US; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Referances:<o:p></o:p></span></span></b></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 7.45pt -1cm 6.8pt 35.4pt; text-align: justify;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">1. Katz, E., Lazarsfeld, P.F. (1955). <i>Personal Influence: the Part Played by People in the Flow of Mass Communication's</i>. 309<o:p></o:p></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 7.45pt -1cm 6.8pt -14.2pt; text-align: justify; text-indent: 49.6pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">2. Ucel, H. (2007). <i style="mso-bidi-font-style: normal;">The Role of Television in Peace Building: The Bosnian Experience. 2<o:p></o:p></i></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">3. The Science of Modern Propaganda. </span><a href="http://www.propaganda101.com/"><span style="color: #003399; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">http://www.propaganda101.com/</span></a><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> </span><u><span style="color: #003399;"><o:p></o:p></span></u></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div style="margin-left: 35.4pt; text-align: justify;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">4. Lee, Alfred McLung; Lee, Elizabeth Bryan. Propaganda Analysis. </span><a href="http://carmen.artsci.washington.edu/propaganda/home.htm" target="_blank"><span style="color: #003399; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">http://carmen.artsci.washington.edu/</span></a><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> (subdirectory). <o:p></o:p></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">5. Dorje, Carl. Propaganda Techniques. </span><a href="http://serendipity.magnet.ch/more/propagan.html" target="_blank"><span style="color: #003399; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">http://serendipity.magnet.ch/more/propagan.html</span></a><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> <o:p></o:p></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 200%; margin: 7.45pt 0cm 6.8pt 35.4pt; text-align: justify; text-indent: 2.25pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">6. Armatta, J.<i style="mso-bidi-font-style: normal;"> Milosevic's Propaganda War </i></span><a href="http://ics.leeds.ac.uk/papers/vp01.cfm?outfit=pmt&folder=162&paper=884"><span style="line-height: 200%;"><span style="color: #003399; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">http://ics.leeds.ac.uk/papers/vp01.cfm?outfit=pmt&folder=162&paper=884</span></span></a><o:p></o:p></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 200%; margin: 7.45pt 0cm 6.8pt 35.4pt; text-align: justify; text-indent: 2.25pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">7.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Reynolds, P.W. <i style="mso-bidi-font-style: normal;">Media and Communications System in the Balkan Conflicts </i>in<i style="mso-bidi-font-style: normal;"> Reflections on the Balkan Wars </i>Houndmills, Basingstoke,<span style="line-height: 200%;"> </span>Hampshire; New York: Palgrave MacMillan, 2004 ss.76,77, 83<o:p></o:p></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 200%; margin: 7.45pt 0cm 6.8pt 35.4pt; text-align: justify; text-indent: 2.25pt;"><span style="mso-bidi-font-weight: bold;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">8. <i style="mso-bidi-font-style: normal;">Second World War black propaganda. </i></span></span><a href="http://digital.nls.uk/propaganda/black/index.html"><span style="line-height: 200%; mso-bidi-font-weight: bold;"><span style="color: #003399; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">http://digital.nls.uk/propaganda/black/index.html</span></span></a><span style="mso-bidi-font-weight: bold;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> <i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span style="mso-spacerun: yes;"> </span></i><o:p></o:p></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 200%; margin: 7.45pt 0cm 6.8pt 35.4pt; text-align: justify; text-indent: 2.25pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><span style="mso-bidi-font-weight: bold;">9. </span><span style="line-height: 200%;">Kolsto, Pal. <i style="mso-bidi-font-style: normal;">Media Discourse and the Yugoslavia Conflicts.[electronic sources]<o:p></o:p></i></span></span></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 200%; margin: 7.45pt 0cm 6.8pt 35.4pt; text-align: justify; text-indent: 2.25pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><span style="line-height: 200%;">10. </span><i style="mso-bidi-font-style: normal;">Role of the media in the Yugoslav wars. </i></span><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Role_of_the_media_in_the_Yugoslav_wars"><span style="line-height: 200%;"><span style="color: #003399; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">http://en.wikipedia.org/wiki/Role_of_the_media_in_the_Yugoslav_wars</span></span></a><o:p></o:p></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div style="text-align: justify;"><br />
</div></span><div class="MsoNormal" style="line-height: 200%; margin: 7.45pt 0cm 6.8pt 35.4pt; text-align: justify; text-indent: 2.25pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><span style="line-height: 200%;">11.</span> <i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span style="color: black; mso-bidi-font-weight: bold; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Propaganda Techniques. </span></i></span><a href="http://library.thinkquest.org/C0111500/proptech.html"><span style="line-height: 200%; mso-bidi-font-weight: bold; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><span style="color: #003399; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">http://library.thinkquest.org/C0111500/proptech.html</span></span></a><span style="color: black; mso-bidi-font-weight: bold; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01285258336961372060noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-5250269977107210681.post-41165431374725538312012-03-01T12:15:00.003+02:002012-03-01T12:38:10.939+02:00biz, hepimiz insandık bir zaman<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhIvcsfvFoUE0TWmnzp3cqosgHdVWpB99laT7-6W-04G8BZchmiubqaPAzoSXTomTPavu5_S9GC4_l1iwScQM64MQqVVnUtnE2wPalY_4qMVEumJqIywWXz4Ym-Khyphenhyphenfv5XksLsRrL1zAHk/s1600/hayret.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="286" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhIvcsfvFoUE0TWmnzp3cqosgHdVWpB99laT7-6W-04G8BZchmiubqaPAzoSXTomTPavu5_S9GC4_l1iwScQM64MQqVVnUtnE2wPalY_4qMVEumJqIywWXz4Ym-Khyphenhyphenfv5XksLsRrL1zAHk/s400/hayret.jpg" width="400" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">bir gün yeniden bu güzel gözlü çocuklar gibi "hayret" edebilen gözlerle bakabilmek umuduyla...</td></tr>
</tbody></table><br />
<br />
<span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">İnsanların çıldırışlarını seyrediyorum uzun zamandır. </span><br />
<span style="font-family: Georgia;">Nasıl bu kadar vahşileştiklerini, vahşileştiğimizi...</span><br />
<span style="font-family: Georgia;">Kendi gibi olmayanı ölüme, nefrete, eziyete mahkum etmenin haksız gerekçelendirilmelerini...</span><br />
<br />
<span style="font-family: Georgia;">16 yaşında elektiriği ve ısıtması olmayan terkedilmiş 2 katlı bir binada -çikolata kutusuna topladığım desteklerle- bir sergi açmıştım... Dışarıda yarım metre kar vardı... Soykırımları, savaşları, işkenceleri belgelemek, farkındalık yaratmak için kendi gücümce bir mücadele veriyordum. Fotoğraflarla dalga geçenleri tek tek gezdirip aynı şeyi kendileri yaşasalar, babalarının başına çuval geçirilse ya da türk oldukları için derileri yüzülse bu defa nasıl hissedeceklerini soruyordum... O çocukların hepsi daha sonra defalarca geldiler yanlarında başka arkadaşlarıyla, bu kez benim onlara söylediğim cümleleri rehber edinerek dudaklarına...</span><br />
<br />
<span style="font-family: Georgia;">Hocalı katliamı için Taksim metrosunda hazırlanan sergiye girdim. Dinledim, izledim, ağladım. Ermeni katliamı için anlatılanları ermenilerin ve türklerin ağzından dinledim, okudum, ağladım. Irak'ta daha 8 yıl evvel Felluce'de yaşananları gördüm ekranda her gün, okudum, ağladım. Cezayir'de, Rwanda'da, Kızılderili topraklarında, Hiroşima'da, Güney Afrika'da, Bosna'da, Osetya'da, Kamboçya'da, Şili'de, Çorum'da, Gazze'de, Sivas'ta yaşananları okudum, dinledim, izledim. </span><br />
<br />
<span style="font-family: Georgia;">Kahroldum.</span><br />
<br />
<span style="font-family: Georgia;">Daha birkaç gün evvel şovenist ve faşist duygularla sokaklara dökülüp "hepiniz ermenisiniz, hepiniz piçsiniz" diyerek Hocalı'yı anmaya kalkanları gördüm,.</span><br />
<br />
<span style="font-family: Georgia;">Utandım. </span><br />
<br />
<span style="font-family: Georgia;">Oysa hepimiz insan değil miydik bir zaman? </span><br />
<span style="font-family: Georgia;">Barış zamanı yan yana evlerde, caddelerde yaşarken dostumuz değil miydi bugün kelle avına çıktıklarımız? </span><br />
<br />
<span style="font-family: Georgia;">Kendi mutsuzken arkadaşı mutlu diye ondan nefret edebilen üniversite öğrencilerinin yaşadığı bir ülkede, kendiyle aynı takımı tutmuyor, kendisiyle aynı soydan gelmiyor, kendi inandığı tanrıya inanmıyor diye diğerini katletmek isteyen insanların yaşaması çok mu garip geliyor... Malesef hala insan olduğumuzu kanıtlayan o "hayret etme" duygusunu bile yitirmiş haldeyiz, çünkü çoğumuza bunlar artık normal geliyor. </span><br />
<span style="font-family: Georgia;">Alıştık, alıştırıldık çünkü. </span><br />
<br />
<span style="font-family: Georgia;">Hayret edemiyorum artık, çünkü bilim öğrenenlerin felsefeden, düşünceden bihaber bırakıldığı, bunları ancak test sorularındaki 5 yanıttan birine tahmini cevap verecek kadar öğrendiğini biliyorum. İçi boşaltılmış, sündürülmüş bir sisteme mahkum edilmiş milyonlarca çocuğun ve gencin itaatkar, kindar nesiller olarak yetiştirilmesini izlemek zorunda bırakılıyorum. </span><br />
<br />
<span style="font-family: Georgia;">Dindar olmanın çok doğal bir hak olduğunu biliyorum ve fakat dindarlığa kindarlık karıştığında, Allah yerine lidere itaat duygusu aşılandığında neler olabileceğini gördüğüm için korku duyuyorum. </span><br />
<br />
<span style="font-family: Georgia;">Merhametin, vicdanın çifte standartla uygulanamayacağını anlatmak öyle zorlaştı ki bu korkunç gürültüde. "O başka, bu başka" haykırışları arasında, o da insan, o da çocuk, o da kadın diyebilmek, sesini duyurabilmek öyle zor ki akla, vicdana sığmıyor bu nefret.</span><br />
<br />
<span style="font-family: Georgia;">Harlı bir ateşin üzerinde fokurdayan bir kazanda haşlanan patatesler gibi yanıyoruz dıştan içe doğru ve hiçbirimizin kazandan dışarı atlayıp kazanı devirecek kolları yok. Yağmurun yağmasını, kaynayan suyu soğutmasını ve altımızdaki ateşi söndürmesini bekliyoruz.</span><br />
<br />
<span style="font-family: Georgia;">Hiçbirimiz ıraklı, ermeni, hocalı'lı değiliz, hepimiz sadece insanız. Hepimizin sadece biraz merhamete, biraz da merhamet etmeye ihtiyacı var; buza kesmiş kalplerimizi çözmek için. Karşındakine "sen ne hissediyorsun, sen ne düşünüyorsun canım arkadaşım?" diye sormayı öğrendiğimiz gün dinecek sancımız, kuruyacak gözyaşımız. </span><br />
<br />
<span style="font-family: Georgia;">Bir de kendimize </span><br />
<span style="font-family: Georgia;">Biz, hepimiz insan değil miydik bir zaman? Sahi ne zaman vazgeçtik insan olmaktan? </span><br />
<span style="font-family: Georgia;">diye sorduğumuz zaman...</span>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01285258336961372060noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-5250269977107210681.post-78298174099831493822012-02-16T12:30:00.004+02:002012-02-16T12:53:17.882+02:00Marilyn Monroe<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhwpLOnjcvKJ30Y_WT7KGqo0fMsVsm4mpvh_x7ZU13Y3G82OPK6EccrXu5XHJA8-BVOqtoLZBVb2BA0wukrFBtmNO6f1SAPzEU9xbmRPnzrt1A6-NTKNpOLhYDVi4V1bgoMOSPP2ngnv6I/s1600/l-marilyn-monroe-05573ebd.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhwpLOnjcvKJ30Y_WT7KGqo0fMsVsm4mpvh_x7ZU13Y3G82OPK6EccrXu5XHJA8-BVOqtoLZBVb2BA0wukrFBtmNO6f1SAPzEU9xbmRPnzrt1A6-NTKNpOLhYDVi4V1bgoMOSPP2ngnv6I/s320/l-marilyn-monroe-05573ebd.jpg" width="304" yda="true" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div align="center"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Savaş Atı'na gitmek üzereyken rotayı afişten yüzüme masum masum bakan Marilyn'e çevirdim. Neşesinin ardında yatan o çaresiz hüznü biliyordum çünkü. Bu trajik, savunmasız ve muhteşem kadının hikayesini anlatmak için yanıp tutuştuğunu ve yardım istediğini de...</span></div><div align="center"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">My Week with Marilyn, Colin Clark'ın onunla geçirdiği bir hafta sonunu anlattığı kitabından sinemaya aktarıldı, tümüyle gerçek bir hikaye olarak hem de. Ve o bir hafta sonu boyunca biz dünyanın en ünlü ve seksi sarışınının aslında küçük bir kız çocuğu kadar çaresiz ve korunmaya muhtaç olduğunu gördük. </span></div><div align="center"><span style="font-family: Georgia;">Babasız ve şizofreni hastası bir annenin çocuğu olarak eksilerle başlayan yaşamı, sosyal hizmetlerin bulduğu ailelerin yanında devam etti, üstelik kalp kırıklıkları, yalnızlık ve cinsel tacizlerle... Erkekleri paramparça eden o neşeli, şuh gülüşün ardında yalvaran bir çocuk vardı: "beni koru!" </span></div><div align="center"><span style="font-family: Georgia;">Aldatıldı, ağlatıldı, aşağılandı, sadece yeteneğini konuşturması ve seksi olmaya devam etmesi için zorlandı. Oysa Marilyn sanılanın aksine son derece zeki, entelektüel, edebi yetenekleri olan harika bir oyuncuydu ve tek istediği kendisi gibi olabilmek ve şefkat görebilmekti. </span></div><div align="center"><span style="font-family: Georgia;">Çocukluğundan beri yaşadığı korkunç travmaları unutmak için savaşan bu genç kadına en büyük eziyeti veren ise oyunculuk dersi aldığı ünlü koçun ona zorla psikanaliz yaptırması oldu. Zira depresif, üstelik manik depresif bir hastanın korkunç geçmişini ona her gün saatlerce yeniden yaşatmak tam bir delilikti...</span></div><div align="center"><span style="font-family: Georgia;">Çok sevdiği Arthur Miller'in günlüğünde "keşke onunla evlenmeseydim, Marilyn'i anlamak imkansız, bazen tam bir utanç kaynağı..." cümlelerini okumak ve ardından başka bir kadın için terkedilmek onun ölüm fermanını hazırladı. </span></div><div align="center"><span style="font-family: Georgia;">Duygusal acıya karşı dayanılmaz biçimde savunmasız olan bu taş bebek, kendisini, onu koruduğunu sandığı (ama aslında ona aşık olan) psikanalistine ve oyuncu koçuna teslim etti. Unutmak istediği tacizler, aşağılanmalar, zorlamalar, aldatılmalar ona her gün yeniden hatırlatıldıkça korkunç bir yıkıma sürüklenen Marilyn, sonunda dinlenmek için bir kliniğe yatmayı kabul etti. Fakat bu daha da büyük acıları getirdi. İçeride, bakımından sorumlu psikiyatrist ona tüm çığlıklarına rağmen son derece uzun bir mamografi muayenesi(!) yaptı, oradaki üç gün hayatının en acı verici ve zavallı anları oldu. Yaşadığı eziyetlere rağmen kamera karşısında muhteşem, mutlu, alabildiğine seksi olmasını isteyenlerin karşısında savunmasız ve yapayalnız kalan bu zeki, güzel ve yetenekli kadın, 36 yaşında bütün uyku ilaçlarını içerek ebedi huzura kavuşmak için kendi yolculuğuna çıkmayı tercih etti...</span></div><div align="center"><span style="font-family: Georgia;">Tatlı rüyalar küçük, güzel sarışın...</span></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01285258336961372060noreply@blogger.com8tag:blogger.com,1999:blog-5250269977107210681.post-79091877641670265832012-01-28T01:04:00.002+02:002012-01-28T01:16:43.504+02:00yazdan kalma bir günden<div style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">ömrümün en güzel iki yazından biriydi bozcaadalı olan</span></div><div style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia;">birincisi hiç unutmam çocukluğumda her yaz gittiğimiz amasra/çakraz civarından geçen yazlardan biriydi. </span></div><div style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia;">babam ve arkadaşları, annem ve arkadaşlarının yardımıyla yan yana sahile masaları sıralayıp uzuunca bir sofra kurarlardı, hava kararınca sahile vuran dalgaların sesinde, yıldızların minicik fenerleri altında yemekler yenir, içkiler yudumlanır, kahkahalarla hüzünlenen bakışlar birbirine karışırdı. biz çocuklar ve ergen sayılacak yaştakiler, biraz ilerde denize ayaklarımızı sokardık, bazen de dev bir ateş yakmamıza yardım ederdi babalar, varsa gitar çalan bir ergen, hayran hayran onu dinler, masumiyetini bozmadan şişe çevirmece oynar tuhaf ve komik yanıtlar verirdik. Hatta o gecelerden birinde dünya tatlısı, küçücük, siyah bir köpek yavrusu bulmuştuk, henüz gözleri bile açılmamıştı. Anne, babalar rakı ve şarapları içerken, biz gazoz şişesine doldurduğumuz sütü biberon ucu takarak köpeğimize içirme telaşındaydık. gece o uzun karanlık dönüş yoluna geçtiğimizde yol boyu kıkırdar, şarkı söyler, bazen korkar ama ille de tepelerden ve yol kenarındaki tarlalardan yayılan kurumaktaki ot kokusunu denizden yetişen iyot kokusuna karıştırıp içimizi deriin derin çekerdik. sanki dünyada değil, çocukluğumuzun cennetinde bir yerdeydik. Site bembeyaz 10 bitişik nizam apartmandan oluşuyordu, ve fakat öyle afilli bir bahçesi vardı ki oraların en güzel yeriydi bizce! bahçesi boydan boya gül ağaçlarıyla kaplıydı. İyot ve kuruyan ot kokusu giriş sınırında biter o tarifi imkansız gül kokusu buram buram yayılırdı. Üstelik çeşmeler ve birkaç da salıncak vardı, saklambaç ve okeye dördüncü aramaksa en büyük zevkimizdi! sapsarı bir kızı vardı sahildeki otel sahibinin, sürekli yüzdüğünden yanık teni, sapsarı saçları kaslı vücudu, okuldaki öğretmenlerden birinin kızı da ordaki yakın arkadaşımdı, bir de bitişiğimizin kızı! nasıl eğlenirdik, neydi bizi onca güldüren bilmiyorum, ama bir daha da öyle içten eğlenemedim diğer kızlarla! daha sonraları birçok yaz gittim oraya, lakin inanın, hiçbiri o yaz kadar güzel değildi, çünkü o yaz ömrümün</span><span style="font-family: Georgia;"> en masum, en güzel kokulu yazıydı.</span></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01285258336961372060noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-5250269977107210681.post-41230751926769919672011-12-29T23:14:00.000+02:002011-12-29T23:14:10.737+02:00Aslı Tunç ve Yeni Medya Düzeni<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: center;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><em>Doçent Dr. Aslı Tunç, benim de daha evvel "Medya ve Etik" dersini aldığım çok sevdiğim bir hocam, aynı zamanda "Nefret Söylemi" konusunda çalışmalar yapan ender bir akademisyen. Sosyal medyanın yükselişe geçtiği bu hızlı dönemde Yeni Medya "Düzensizliği" hakkında oldukça keyifli bir sohbet yaptık, tabii bir de Gazeteci Zeynep Atikkan ile birlikte yazdığı "Blogdan Al Haberi" üzerine konuştuk!</em></span></span><br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgskw7Neq_pHUcsKtenZCNa7tGUIyGk7kEK_0-JTzwCRecURfd7ooURltlatxNtufi4lvS2e5y9alsPOj-i7tuj6slv5-wTrUnqPmciGC6rWi8Xbzlf2ndCM9IaxwCQvZzXhqSbQ0N42uM/s1600/Doc_Dr_Asli_Tunc_roportaji_1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="197" rea="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgskw7Neq_pHUcsKtenZCNa7tGUIyGk7kEK_0-JTzwCRecURfd7ooURltlatxNtufi4lvS2e5y9alsPOj-i7tuj6slv5-wTrUnqPmciGC6rWi8Xbzlf2ndCM9IaxwCQvZzXhqSbQ0N42uM/s320/Doc_Dr_Asli_Tunc_roportaji_1.jpg" width="320" /></a></div>doç dr. aslı tunç<br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: justify;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">2011 baharında çıkan kitabınızın adı “Blogdan Al Haberi”. Bloglarla ilgili bir araştırma yapma, üstüne bir de<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>kitap yazma düşüncesi nasıl ortaya çıktı?</span></span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: justify;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Aslında bu düşünce benim birlikte çalıştığım gazeteci arkadaşım Zeynep Atikkan’dan çıktı. O, 2003 yılında yazdığı Amerikan Cinneti adlı kitabında Irak savaşını, Amerikan politikasını anlatırken blogların gücünü fark etmişti. Kitapta da öyle bir bölüm yazdı. Bana da okutuyordu kitabı, ben de medya ile ilgili bölüme geribildirimde bulunurken “Ne kadar ilginç!” diye konuşuyorduk. Ben de Amerika’ya gidip geliyordum, ama orada yaşamak, sürekli gündemin içinde olmak ayrı bir şey. Sonra Zeynep bana “Neden bu konuda bir kitap yazmıyoruz, bir araştırma yapmıyoruz” dedi. Tabii o dönemde yerleşik bir sürü blog oluşmaya başladı, Amerikan siyaseti evrildi, dolayısıyla birlikte yazma fikri bizi daha çok heyecanlandırmaya başladı, çünkü o Amerika’da ben Türkiye’de yaşıyordum, olaya iki farklı yerden, başka bakış açılarından ve örneklerden bakma şansımız vardı. Üstelik biri gazeteci biri akademisyen iki görüşün gücünü birleştirmesi daha ilginç bir araştırmanın kapısını açtı. Sonuçta sadece gazeteci ya da sadece akademisyen olan birçok insanın ortak çalışması var, ama bu bize başka bir perspektif katacaktı. Ayrıca Zeynep frankofondur, Dame de Sion’lu Fransızca bilen bir gazeteci, haliyle röportajlara dayanarak yapmayı istediğimiz bu çalışmada Zeynep “Ben Fransızca röportajları da yaparım” dedi. Öte yandan ikimiz de çok seyahat eden, çok fazla insanla tanışan insanlar olduğumuz için malzeme toplama şansımız büyüktü. Sonuçta ben o yaz Amerika’ya gittim ve birlikte kampa girdik, ben oradaki Türklerle de röportajlar yaptım, zaten 5 yıl Amerika’da yaşamıştım. Bölüştük röpotajları skyp ile, telefonla, e-maille görüşmeler yaptık. Kısaca fikir annesi Zeynep Atikkan, beni işin içine çeken odur. Ben, tabii teorik olarak biliyorum; derslerini veriyoruz bildiğin gibi, ama işin içine girince gayya kuyusu olduğunu anladım. Bu işin farklı kültürlerde ne kadar farklı olabileceğini, Türkiye gerçeğini gördüm. </span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: justify;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Kitapta blogosfer diye bir kavram var, bu kavram sizin çalışmanız esnasında mı çıktı, yoksa böyle bir benzetme zaten var mıydı?</span></span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: justify;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Blogosfer diye bir kavram var ve biz onu blog alemi diye çevirdik; çünkü bu alem lafı bize çok enteresan geliyor, zira orada her şey fıkır fıkır ve kaotik, evren mesela daha uzay bilimi çağrıştırıyordu, ama alem hem çılgın hem karmaşık, canlı ve gençlere yönelik, ama blogosphere denen kavram Türkiye’de daha önce pek kullanılmasa da önceden türemiş bir kelime.<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"></b></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: justify;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Bu arada kitap yayınlandıktan hemen sonra blogspot yasağı ortaya çıktı, nasıl hissettiniz, blogcuların bunun için bir araya gelebileceklerini düşündünüz mü?</span></span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: justify;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Aslında tam kitap çıktı ve yasak başladı. Türkiye’de bloglar çok bilinen, tartışılan bir mecra değil, daha çok twitter ve facebook yani mikroblogculuk üzerinden tartışılıyor her şey, o yüzden yasakla birlikte bir anda blog aleminin adı duyuldu; tartışılmaya, konuşulmaya başlandı. Hatta farklı bir düzlemde; sansürcülük ve copyright hakları üstünden tartışılmaya başlandı. Bir yandan ironik biçimde bizim kitaba yaradı, bir anda insanlar bana “Blog nedir, blogculuk nedir” diye sormaya kitabı bilmeyenler bile blogspotu bana sormaya başladı, yani açıkçası bizim kitabın promosyonuna çok yaradı diyebilirim (gülüşmeler).</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: justify;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Elbette Türkiye için çok içler acısı bir durumdu bu yasak, ama o vesileyle blog ve blogculuk konuşulmaya başlandı ve bizim yazdığımız şeyle birleştirdik bunu, o da anlamlı oldu. Tabii internet yasasını konuşuyorduk, ama bu sayede bu yasakçı zihniyeti tartışmaya başladık, harika bir zamanlama oldu.</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: justify;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Blogların kapanması blogcuları ifade özgürlüğünün elden alınması yönünde çok da rahatsız etti, kendi adıma da söyleyebilirim bunu rahatlıkla.</span></span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: justify;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Benim zaten çalışma alanımda ifade özgürlüğüne kaydığı için benim açımdan çok iyi oldu, hem kitabı; blogculuğu hem sansür meselesini konuşmak için platform oldu. Çokça da yazılıp çizildi, ses getirdi, ama tabii sonra peşini bıraktılar. Hemen sonuçlanmadı zaten biliyorsun, blogspo(r)t diye orada bir yazım hatası olduğundan gereksiz beklemeler oldu, hukuk sistemi yavaş işledi vs, genç insanların boş yere yazı mecralarının, ifade özgürlüklerinin önü tıkanmış oldu.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: justify;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Tabii bazı blogcular ve blog takipçileri bunu DNS değiştirerek aştılar, bu yüzden de peşi bırakıldı gibi biraz…</span></span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: justify;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Tabi yani teknolojiyi bypass etmek çok basit, ama yine de bir sürü insan bilmediği için okuyamadı ben mesela değiştirmediğim için evden okuyamadım birçok şeyi…</span></span><br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg6Tc3gnF3iWPKUwdiH9XSxtC3OSGuylHd3vp7C9o3mdzfjHL2EKwnDF4rHpDuhZaODK0hSg2fiy9oX6G0MWKEWNc0fUi5KEvrPZjGf-NrYkNCjUaYce4iD3waWnnh-rboMNn3hKVjaaaw/s1600/yenipic.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; cssfloat: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" rea="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg6Tc3gnF3iWPKUwdiH9XSxtC3OSGuylHd3vp7C9o3mdzfjHL2EKwnDF4rHpDuhZaODK0hSg2fiy9oX6G0MWKEWNc0fUi5KEvrPZjGf-NrYkNCjUaYce4iD3waWnnh-rboMNn3hKVjaaaw/s1600/yenipic.jpg" /></a></div></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: justify;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Kitapta tartışılan en önemli şeylerden biri şuydu: Gazeteci - blogcu ayrımı. “Blogcu gazeteci midir”. Haber kalitesini nasıl etkiler bu durum; blogcunun yaptığı haber midir mesela? Şöyle bir cümle vardı hatta “Gazetecilik silikon vadisine bırakılmayacak kadar ciddi bir iştir”: bu hala geçerli mi? Geçmiş gazetecilik deneyimlerine bakıp bugün haberlere bakılınca gazetecilik zaten popülerite, reyting gazeciliği; haliyle o kadar da ciddi bir iş gibi durmuyor, blogcuların haberlerine belki bu yüzden bir ihtiyaç oluşmuş olabilir mi?</span></span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: justify;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Durum şu, en büyük tehlikelerden biri ticarileşme kaygısı, internetin ticari bir alana gitmesi… bloglardan da öte google gibi oluşumlar bunu gösteriyor, çünkü ekonomik modelli olmayan bir şey, fakat şirketler bunun kârlılığını keşfetti ve o kadar cazip bir mecra haline geldi ki haber artık alternatif, militan ve amatör ruhunu kaybedecek noktaya ulaştı. Habercilik ve blogculuk o ruhu kaybeder diye korkuyoruz; gidişat da o yönde. Zaten ana akım medya yeterince ticari; haber bir meta, kamusal yarar falan konuşulmuyor. Blogculuk bir nefes alma alanı açtığı için sevindik biz. Gençlerin tartışacak ve eleştirecek çok şeyi vardı, ama bu ticarileşme trendi bunu da silip süpürürse bir heyecanı ve esprisi kalmayacak. Gençlerin o heyecanı, alternatif mecranın varlığı silinecek diye korkuyoruz, zira silikon vadisi şirketleri, dev ticari şirketler dominant hale gelecek yavaş yavaş bloglar üzerinde. Yine de o amatör ruh henüz yitip gitmiş değil, kaotik bir süreç; evet eleştirilecek yanı çok, ama bir tartışma eleştiri ortamı yaratıyor hala.</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: justify;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Kitapta da geçiyor: Darwin’in doğal seçilimiyle gelen sosyal seleksiyonun internetteki varlığından söz edebilir miyiz? Twitter’da ve bloglarda aktif olmayan ya da etkili olmayan söz sahiplerinin elenmesi ve takip edilmeyerek ayıklanması gibi bir durum var. Blogları kurtaracak olan şey bu olabilir mi, yani İyi yazarların bu seçilimde kazanan olması?</span></span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: justify;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Umudumuz bu aslında, çünkü ölü bloglar cenneti, yani güncellenmeyen ölü bloglar olacağına hiç olmaması daha iyi bence, ama iyi blogcular için o seleksiyon ve yükseliş olacaktır mutlaka. Huffingtonpost blogu mesela blogdan evrilen ve bir haber mecrasına dönüşen bir blog oldu, büyük bir başarı öyküsü var Ariana Huffington’un, Nitekim sonradan öyle büyüdü ki amerikaonline’a satıldı, çünkü kâr etmeye başladı. Şimdi başarılı örnek buysa eminim ki birçok blogcunun rüyası ve başarı anlayışı da reklam almak zengin olup turnayı gözünden vurmak, medya patronu olmaktır. Bu noktada soru: Başarı neyin ölçütü, muhalefet yaratma gücünüz mü, reklam verene cazip olmak mı? İçeriği çok sağlam bloglar –özellikle-<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>ABD’de var, onlar basın toplantılarına davet ediliyorlar, referans olarak veriliyorlar, sürekli alıntı yapılıyor yazdıkları... Böyle de sağlam bir blogculuk alemi de var sonuçta.</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: justify;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Biraz blogdan taşıp twite geçersek; gazeteciler twitterı çok benimsedi sizce neden?</span></span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; tab-stops: 14.0cm; text-align: justify;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Twitter gazetecilik pratiğine çok daha yakın bir sosyal medya aracı, bloglar daha fazla zamana, entelektüel çalışmaya ihtiyac duyulan bir yazı alanı; düşünüp taşınıp, analiz etmeniz lazım blogda, ama twitter haber verme hızının arttığı, çok daha dinamik bir mecra. Kısa kısa, sokak gazeteciliğine uygun bir yapısı var, dedikoduyu ve kişiselliği de kışkırtan bir yapısı olduğundan daha cazip geliyor çoğu insana. Her gördüğünüzü anında paylaşma imkânı veriyor. Yurttaş gazeteciliği dediğimiz şeye daha uygun bir yapıda aslında. Gazeteciye de direk kaynaktan bilgiye ulaşma şansı veren ve hızlı haber aktarmasını sağlayan bir fırsat sunuyor.</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; tab-stops: 14.0cm; text-align: justify;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Bir yandan twitter çok hızlı, birinci ağızdan alıyoruz haberi, dolayısıyla bu medya çalışmalarında sihirli mermi denen kuramı denen kavramı değiştirecek gibi duruyor. Kaynağını araştıramayacağımız haberler vardı önceden, oysa şimdi twitterda geri bildirimler var, kaynak araştırmasını sağlayan tanıklar çıkıyor. Verilen haberin aksini ispat edebilecek tanıklar gazeteciye cevap verebiliyor. Bu da kuşkunun ayakta tutulması durumunu sağlıyor. Bir örnek vermek gerekirse Suriye’de olaylar ilk patlak verdiğinde Gazeteci Ceyda Karan mesleki refleksle duyduğu bir haberi geçiyor twitter’da duyumlar bu yönde şeklinde, ardından Suriye’de yaşayanlardan birçok aksi yönde geri bildirim alarak, yeni bir twitle durumun aksi yönde olduğunu söyleyen bilgilerin aktığını da bildiriyor. Kaynağını anında kontrol etme ve aktarma şansı bu da…</span></span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; tab-stops: 14.0cm; text-align: justify;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Bu tabii çok iyi bir nokta, editoryal süreç, kaynağın doğrulanması gibi durumların hızını artıran, ideal olan durum. Bizim öğrencilerimize kaynağını iki kez kontrol et dediğimiz şey bu işte. Sonuçta ana akım medyada son ürüne güvenmek zorunda okur, ona itirazı olsa bile haberi değiştiremez, ama twitter o hiyerarşiyi kaldırıyor yatay bilgi akışı sağlıyor. Okur gazeteci kadar hakka sahip artık, ama bu noktada gazetecinin tavrı çok mühim bana kalırsa Ceyda Karan ve Işın Eliçin bu mecrayı haber verme konusunda çok iyi kullanan gazeteciler. </span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; tab-stops: 14.0cm; text-align: justify;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Ama Türkiye’de başka birçok gazeteci kendini pazarlamak için ya da kişisel görüşlerini, hayatlarını öne çıkarmak için kullanıyor twitter’ı. Bazı personalar oluşuyor ve haberin önüne. Biz gazeteciyi tanımıyoruz, ama gazetecilik faaliyetini biliyoruz. Kendini övebilir gazeteci ya da haber yapmayı tercih eder, tabii haberin verilme süreci de değişti artık. Biz habere dahiliz ve <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>her şeyi yutmuyoruz, çünkü bizim de kaynağa ulaşma şansımız var, susup oturup haberi kabul etmek zorunda değiliz tabii… Bu yüzden iyi gazetecilik çok zorlaştı, bu ortamda direnen doğru haberi kendini işe katmadan veren gazeteciler iyi gazeteci olduğunu kanıtlıyor ve güvenilir olmaya devam ediyor.</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; tab-stops: 14.0cm; text-align: justify;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Peki son dönemde yaşanan arap baharı twitter ve blog olayının neresinde kaldı? Ya da diğer bir ifadeyle twitter Arap Baharı’nın neresinde kaldı?</span></span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; tab-stops: 14.0cm; text-align: justify;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Kitaba biz ekledik bunları özellikle Tunus olayları tam yazım sürecinin sonunda çıktı. İki duruş var, biri sosyal medyaya çok övgüler düzen yücelten türden. Öyleki duruma twitter devrimi, Devrim 2.0 diyenler oldu, ama bir de kuşkucular var. Onlar “Sosyal medya değil, devrimi insanlar yapar. Fransız Devrimi’nde sosyal medya mı vardı, halkları küçümsemeyelim pek etkisi yok bunların” diyorlar.</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; tab-stops: 14.0cm; text-align: justify;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Ben kitapta her iki duruma da dengeli ve her iki duruşa da mesafeli yaklaşmayı çalıştım. Yani sosyal medya bunları tek başına başaramaz, her şey sosyal medya harikası değil kendimizi kaptırmamalıyız, ama şu faydası var; sosyal medya çok iyi örgütlenebiliyor bir hafta yerine bir gecede sokağa dökebiliyor insanları. Ancak şu da var, halklar yeterince isyan halinde değilse sosyal medya yoluyla zaten insanlar sokağa dökülmez. </span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; tab-stops: 14.0cm; text-align: justify;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Ne kadar kaybedecek şeyiniz var ya da yok? Bir doygunluk noktası var. Mısır’da Tunus’ta halk o doygunluk noktasına ulaştığı için sosyal medya buna hız verdi Mübarek devrilmeden evvel Mısır’da interneti kesti, sosyal medya yoktu, ama insanlar cep telefonuyla örgütlendi. 2009 yılında İran’da da oldu yaşandı aynı engeller, ama sonuç Mısır’daki Libya’daki gibi olmadı. Demek ki çok daha derin bir toplumsal analiz gerekli. Demek ki twitter tek başına devrim yapamıyor. Ama yine de artık sosyal medyayı yok sayamayacağımızı biliyoruz.</span></span><br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEilYGq5yka9jxyVFY5z6yhHQ1r9W7X6FjwVzALjcNZGMzgo4881kID1ZnThdv1ovAItQCPlihndVt4jxPucMexnTGzWSguqMqqM_-WWIo6f9zvoiHhqLoZepbIBJFe0PX_zG1os9t3M7gA/s1600/blgodanalhaberi.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; cssfloat: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" rea="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEilYGq5yka9jxyVFY5z6yhHQ1r9W7X6FjwVzALjcNZGMzgo4881kID1ZnThdv1ovAItQCPlihndVt4jxPucMexnTGzWSguqMqqM_-WWIo6f9zvoiHhqLoZepbIBJFe0PX_zG1os9t3M7gA/s400/blgodanalhaberi.jpg" width="281" /></a></div></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; tab-stops: 14.0cm; text-align: justify;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Kitapta da yer verilen eski bir söyleşide “twitter provakasyon amacıyla da kullanılmış olabilir, sonuçta orada ne kadar insan internete ulaşabildi o ortamda ve nasıl bu kadar çok ingilizce twitler aktı” görüşü var. Haklılık payı nedir sizce?</span></span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; tab-stops: 14.0cm; text-align: justify;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Evgeny Morozov adında bir kuşkucu (skeptik) yazar var. Belarus’lu bir Amerikalı. The Net Delusion adlı kitabında bu konuları yazdı ve çok da popüler oldu. Bloglarda özellikle de twitter’da istihbarat örgütleri, hatta karanlık güçler de cirit atıyor. Haliyle burada yönlendirme yapanlar halkları başka yöne de sürükler isterlerse. Çok naif olmamak lazım, nihayetinde müthiş bir sanal mücadele alanı var ve herkes insanlığın iyiliği için çalışmıyor. Hükümetler, Pentagon hepsi yer sahibi sosyal medyada. 2009’da İran’da özellikle CIA twitter’da çok aktifti. İnternet korsanlarını kendileri için çalıştırdılar. Öte yandan siyesi örgütlenmeler, Müslüman Kardeşler gibi ya da Hizbullah gibi terör örgütleri de birçok provokasyonunu sosyal medya aracılığıyla yapıyor zaten. Keşke sadece insanların iyiliği için kullanılsa tüm mecralar, ama maalesef bu pek olmuyor, insanlar siyasilerin mücadele alanına dahil ediliyor.</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; tab-stops: 14.0cm; text-align: justify;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Malcolm Gladwell twitter gibi araçların insanların sokağa dökülmesini<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>engellediğini ve oturdukları yerden konuştuklarını söylüyor, ama liselilerin bu yılın başındaki örgütlü sokak eylemleri ve Kuzey Afrika’daki ayaklanmalar aksini göstermiyor mu?</span></span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; tab-stops: 14.0cm; text-align: justify;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Gladwell’in tezine karşı çok örnek var. Dediğim gibi örgütlnme gücü, hele genç insanlar için çok ciddi boyutta. Facebook aktivizmi diye bir şey var. Politikiya bakış açınızı buralarda eyleme sökebiliyorsunuz. Demokratik hakkınız olan <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>protesto hakkı ya da sivil itaatsizlik sanal alemde nasıl kullanılıyor bunları öğreniyor insanlar. Bu tepkileri küçümsememek lazım. Gladwell “Eskiden facebook mu vardı, bu sosyal medya araçları insanları sokağa dökemez, içlerini döküp tatmin olmalarını sağlar sadece” diyor. Bu bir yere kadar doğruydu, ama mesele davanızın büyüklüğü. Bir şey uğruna sokağa çıkacağınız zaman sosyal medya hızlı bir şekilde toplanıp bir arada eylem yapma şansı veriyor. Liseliler gerçek bir derdi vardı, gelecekleri için tepki vereceklerdi ve facebook onların toplanıp gür bir sesle sokağa çıkmalarına olanak sağladı. Ben bu konuda çok karamsar da değilim çok fazla kuşkucu da. Sosyal medyayı aşağılamak haksızlık olur, ancak yüceletmek de büyük hata. </span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; tab-stops: 14.0cm; text-align: justify;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Julien Assange wikileaks olayı patlayınca belgeleri üç gazeteyle paylaştı ve seçimi onlara bıraktı. Tabii verilen bilgiler dedikoduya dayanan şeylerdi, ama ya çok daha derin bilgiler olsaydı ve ülkeler arasında çok büyük bir krize yol açsaydı? Gazeteci olarak doğru olan tüm bilgiyi paylaşmak mı süzmek mi olurdu bu durumda?</span></span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; tab-stops: 14.0cm; text-align: justify;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Assange bu konuda çok doğru davrandı, zira Wikileaks haberi kendi kanalıyla süzmeden aktarsaydı hem bilgilerin karmaşıklığı bir ifade yaratmaz hem de güvenilirlik kaybı olurdu. Ama üç güvenilir gazeteye bilgileri teslim ederek deneyimli gazetecilerin bilgileri sınıflandırıp, neden sonuç ilişkisi kurarak anlamlandırmasını, gerekliyi gereksizden ayırmasını sağladı. Doğruyu yanlıştan, gerekliyi gereksizden ayırmaktır zaten gazetecilik. Ham bilgiyi doğruca anlamsızca vermek değildir. Saydamlık uğruna o da var, bu da var, skandal da var şeklinde haber yapılmaz. Sonuçta bütün okuyucular o bilgileri alıp harmanlayıp analiz etme yetisine sahip olmayacaktır</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; tab-stops: 14.0cm; text-align: justify;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Haberin evreni ve tanımı bloglarla değişiyor mu? Yeni medya düzeni nasıl olacak dersiniz?</span></span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; tab-stops: 14.0cm; text-align: justify;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Yeni medya düzeni tabii çok eleştirilen bir kavram, çünkü düzen yok ortada, kaos var, hatta yeni medya düzensizliği var. Haber dili elbette değişiyor: Kısalıyor, okunması kolay hale geliyor, ama neyin haber olduğu asla değişmiyor. Neyin haber olduğu internette de gazetede de aynı kalıyor. Her şeyi kağıda basmıyoruz belki evet, ama neyin bomba haber olduğunu hepimiz biliyoruz, mesele onu nasıl verdiğimiz. Tabii süreç değişiyor okur değişiyor, okurun rolü değişiyor. Haber demokratikleşiyor. Hantal kurumların varoluşunu tekrar sorgulaması gerekiyor. Büyük ahtapot yapılar sarsılmaya başlıyor, çünkü artık verdikleri haberi koşulsuz kabul etmek zorunda değil okur. Derinlemesine bir şey bilmek yerine bilgiye boğulmamız bizi daha mı bilgili daha mı cahil yapıyor, bir de o soru var tabii… Bu yüzden iyi gazetecilik ihtiyacı artık daha çok, çünkü bilgi kirliliği içinden doğru haberi seçecek gazeteciler lazım.</span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; tab-stops: 14.0cm; text-align: justify;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">İspanyadaki İngiliz bir blogcunun dediği gibi bu ateşli, hızlı ortamda serin kanlı gazeteciler mi ayakta kalacak?</span></span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; tab-stops: 14.0cm; text-align: justify;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Çok doğru, samimiyet sahibi, alçakgönüllü tavırlara sahip, serin kanlı gazeteciler ayakta kalacak, çünkü artık okuru küçümseyemezsiniz. İnternet gazeteciliği ve twitter hıza çok fazla kapılan gazetecilerin güvenilirliğini azaltıyor. Doğru analizi yapan, serin kanlı giden ve kaynağını kontrol eden gazeteciler kazanacak </span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; tab-stops: 14.0cm; text-align: justify;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Bu durumda dergiler ve radyolar ölecek derken aslında yeniden, tam da bu nedenle dirilecekler diyebiliriz sanki?</span></span></b></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; tab-stops: 14.0cm; text-align: justify;"><span style="font-family: "Arial", "sans-serif";"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Evet kesinlikle, çünkü atladığımız haberleri haftalık dergiler derinlemesine inceleyip ele aldıkları için güvenilirlikleri artıyor. Ben Ekonomist’i okuma ihtiyacı duyuyorum mesela, çünkü arada kaynayan bir haberi iyi anlama şansı veriyor, ya da iyi bir analize yer veren bir radyo yayınında deneyimli bir gazetecinin bakış açısına ihtiyaç duyuyorum. Bu yüzden bu hız ve kirlilik, yavaş ve temiz iş çıkaran dergi, blog ve radyoları yeniden canlandıracak diye düşünüyorum. </span></span></div><div style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"></span></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01285258336961372060noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5250269977107210681.post-63160863820483370192011-11-29T13:39:00.000+02:002011-11-29T13:39:14.542+02:00DEMOKRASİ VE MEDYANIN EĞİTİM VE EKONOMİYLE İMTİHANI<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm 0cm 10pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: "Times New Roman", "serif"; font-size: 12pt; line-height: 150%;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Demokrasi ve medya ilişkisi üzerine söylenecek ve her biri başka bakış açılarına dayanabilecek öyle çok söz var ki, fakat benim kendi sorum şu: Medya halkı şeffaf biçimde bilgilendirebilseydi bile bir şey değişebilir miydi ve neden değişebilir ya da değişemezdi demokrasinin işleyişi?</span></span></div><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: "Times New Roman", "serif"; font-size: 12pt; line-height: 150%;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><span style="mso-tab-count: 1;"> </span>Sorunun cevabı aslında ülkeye hangi demokrasi anlayışının hâkim olduğunda gizli ve o demokrasi anlayışını destekleyen ya da köstekleyen gayri sâfi milli hâsıla ile o ülkenin insanlarına verilmiş eğitim olanaklarında… Schumpeter’in minimal demokrasisiyle yönetilen ülkelerde mesele çoğunluğun kimi istediğidir, şayet çoğunluk yanlı bir eğitim almışsa ya da eğitimden yoksun kalmışsa, şeffaf bir medyayı dahi yorumlayacak alt yapıya sahip değilse, ekonomik şartlar nedeniyle para sahibi siyasiden yardım alıyorsa orada başarılı ve şeffaf medyanın dahi demokrasi için yapacağı bir şey kalmamıştır. Zira ruhi ve maddi ihtiyaçları paralı ve hırslı siyasilerce karşılanan çoğunluk, tiranlığı o siyasetçilere devretmekte hiçbir sakınca görmeyecektir ve demokrasi kendi diktatörlerimizi seçmeye dönüşecektir.</span></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgqYgDpN4h-dbjaCq2x1AwGlTeteLw98NngcNx-WdJgtoHZSE1C4lDA4fefIFqSmIuLHRMmWBzqAPBo6uuWZq4PJQD1L0FST7jV2j7OGbCFQmV5NCh_uZ7Z62clN7OxQvO6gox66WnJZ9I/s1600/democracy.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" dda="true" height="268" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgqYgDpN4h-dbjaCq2x1AwGlTeteLw98NngcNx-WdJgtoHZSE1C4lDA4fefIFqSmIuLHRMmWBzqAPBo6uuWZq4PJQD1L0FST7jV2j7OGbCFQmV5NCh_uZ7Z62clN7OxQvO6gox66WnJZ9I/s400/democracy.gif" width="400" /></a></div><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm 0cm 10pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: "Times New Roman", "serif"; font-size: 12pt; line-height: 150%;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><span style="mso-tab-count: 1;"> </span>Öte yandan Türkiye’de zaten tarafsız bir medya hiçbir zaman var olamadı. Her daim birbirine saldıran manşetlere sahip olmuş bir ülke olarak bugün de saldırı yerine göklere çıkaran manşetleri görmek şaşırtıcı olmuyor. 15 yıl öncesine kadar Murdock misali kök salarak medya imparatorluğu haline gelen bir Medya kuruluşu yine sermaye gücü ve siyasi erki sayesinde başa geçen bir politik partinin hamleleriyle tepe taklak olabiliyor. Oysa adı geçen medya devi bir zamanlar iktidarları sarsacak güce sahipti. Bugün onları yıkan iktidarın bunu yapabilmesindeki sır kendisinin de öyle ya da böyle çok sayıda medya organına sahip oluşunda saklı. </span></span></div><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: "Times New Roman", "serif"; font-size: 12pt; line-height: 150%;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><span style="mso-tab-count: 1;"> </span>Peki okuyucu, medya ve demokrasi ilişkisi nasıl? </span></span></div><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: "Times New Roman", "serif"; font-size: 12pt; line-height: 150%;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><span style="mso-tab-count: 1;"> </span>Türkiye’de okur yazarlık oranının ancak 2011’de %88’e ulaşabildiği düşünülürse ve edinilen mesleklere bağlı olarak kazanç da bu düşünceye dâhil olursa Türkiye’de neden her </span></span></div><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: "Times New Roman", "serif"; font-size: 12pt; line-height: 150%;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">zaman el altından maddi yardım yapan partilerin iktidar olduğu açıklık kazanacaktır, ayrıca genelde bu partilerin yüzyıllarca Osmanlı hakimiyetinde gelişmiş dinsel kültürün çok yerleşik olduğu şehirlerde daha çok oy topladıkları da aşikâr. Zira son yıllardaki iktidarın ilişkili olduğu televizyon kanallarının haber ve yayın politikaları ve gazetelerinin bakış açıları çoğunluk üzerinde daha etkili olabildi. Nitekim toplumun büyük kısmı, cumhuriyet sonrası Türkiye’sinin batılı eğitimini sınırlı olarak alabildi ve hatta 1950 sonrası iyice değişen ve gerileyen eğitim sisteminin eline kaldı, artık yüzyılların getirdiği anlayışa daha yakın duran bir resim vardı karşılarında.</span></span></div><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: "Times New Roman", "serif"; font-size: 12pt; line-height: 150%;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><span style="mso-tab-count: 1;"> </span>Bugün yeni medya dediğimiz twitter, facebook gibi organizmalar siyasi erklerin, büyük ve çokuluslu şirketlerin ana akım medya üzerindeki etkisinden daha fazla sıyrılmış durumda. Daha şeffaf, daha muhalif bir yapı var. Kendi içinde sürekli devinen bir sosyal-siyasi platform var. Birçok hata göz önüne seriliyor ve Türkiye dünya üzerinde bu iki organizmayı ve dahi diğerlerini en çok kullanan ülke. Hadi ana akım medya çok yanlı ve insanlar sadece sunulanı görebiliyor, peki ya ana akım medyadan daha fazla takipçisi olan yeni medyada niçin insanların bilgilendirilme sürecine karşı bir şey değişmiyor. Şüphe yok ki tümüyle kırsal ya da dağlık olmayan her yerde internet var, üstelik kısıtlı sosyalleşme nedeniyle o bölgelerin internet kullanıcısı daha fazla. Peki sonuç niye aynı? Bunun cevabı zaten yukarıda bahsi geçen olgular: Ekonomik desteklenme, yanlı ve ezberci eğitim, zira insanların aldıkları haberi ve bilgiyi süzüp, fikir değiştiremeyecek kadar kemikleşmiş inançları ve hali hazırda iktidarca karşılanan ihtiyaçları var.</span></span></div><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: "Times New Roman", "serif"; font-size: 12pt; line-height: 150%;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><span style="mso-tab-count: 1;"> </span>Medyanın ya da yeni medyanın sunduklarını analiz edecek bakış açısına sahip olmasına izin verilmeyen milyonlarca insan var. Bunların bir kısmı zaten çocuk, bir kısmı da konuyla artık ilgilerini kesmiş yaşlılar. Gençler eskiye oranla yeni medya sayesinde daha politize olsa da çoğu zaman fazla kutuplaşmış durumdalar. Orta yaşlı çalışan güruh ise ekonomik desteklenmeyi yadsıyamıyor. Ve dost meclislerinde en çok bahsi geçen cümleler: “Olan biteni görüyoruz, iktidar parayı ve siyaseti kendi işine ve şahsi geleceğine kapı açacak şekilde kullanıyor, ama hizmet de veriyor. Bu hizmetlerin çoğu kendi yandaşlarına gitse bile. Öte yandan muhalefete katılmak isteriz, lakin muhalefetin söyleyecek sözü yok, bir gün iktidar olsa elinde bir yol haritası bile yok.<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"> Her ikisini de istemiyoruz, ama oy verilebilecek başka ve daha iyi bir yapı yok; Kötünün iyisini seçmek<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>zorunluluğu var!” </b></span></span></div><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"></span></div><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm 0cm 10pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: "Times New Roman", "serif"; font-size: 12pt; line-height: 150%;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Kısaca Türkiye’de muhteşem bir basın kanunu olsaydı ve işleseydi, basın şeffaf ve bilgi verici olsaydı da pek bir şey değişmeyecekti, çünkü medyayı takip eden insanlar zaten o yapının içine çekilen oradan haklı ya da haksız kazanç elde eden çoğunluğa sahip olanlar. Şayet eğitim Legolar gibi her gelen iktidarın elinde şekilden şekle girmeseydi, istikrarlı bir biçimde insanlar sağlam ve yeterli eğitimi alabilselerdi, basın şeffaf olmasa dahi toplum bunu görebilecek ve tepki verecek düzeyde olurdu. Oysa onlarca yıldır eğitimsizleştirilmiş insanlar etnik, dini sorunlarla körüklenip, açlıkla terbiye edildi. Bu yüzden medyanın sunacağı tarafsız gerçekler dahi insanların bilgilenip tarafsız ve haklı seçimler yapmasını sağlamayacaktır, hele ki siyasi seçim yapacakları işe yarar alternatifleri yoksa! </span></span></div><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: "Times New Roman", "serif"; font-size: 12pt; line-height: 150%;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><span style="mso-tab-count: 1;"> </span>Kant’ın akılcılığına dayanan ideal bir demokrasi için daha eğitimli ve ekonomik refaha sahip bir ülke olabilmek gerekiyor her şeyden evvel. Şu anda var olan ekonomik rahatlık, daha öncesinde uzun süre yoksulluk çekmiş insanları yatıştıran göreli bir rahatlık, Onca zaman sonra bir parça nefes alabilen çoğunluk bu rahatı kaybetmemek uğruna bu değirmenin suyu nerden geliyor sorusunu es geçiyor yalnızca. Bu süreç senteze ulaştığı vakit ekonomi ve eğitim tüm toplumda eşit oranda beklentileri sağlayabilirse, işte ancak o gün demokrasiden, şeffaf bir medyadan ve olan bitenden haberdar olup onu analiz edebilen insanlardan söz edebiliriz. </span></span></div><div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin: 0cm 0cm 10pt;"><span style="font-family: "Times New Roman", "serif"; font-size: 12pt; line-height: 150%;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><span style="mso-tab-count: 1;"> </span>Tam da yukarıda bahsettiklerim sebebiyle ben anayasa ve basın kanunundaki maddelerden söz açmıyorum, çünkü üzerinde etki gösterip işe yarayacakları bir toplumun henüz var olduğunu düşünmüyorum ve zaten Schumpeterian bir demokrasinin de demokrasi olduğuna inanmıyorum.</span></span></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01285258336961372060noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5250269977107210681.post-48872436412035903312011-11-24T18:41:00.001+02:002011-11-24T18:43:34.465+02:00bembeyaz<span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">her şey çok beyaz. olması gerektiğinden fazla. </span><br />
<br />
<span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">fazla ışığın insanı kör ettiğini hatırlatacak, kör edecek kadar beyaz.</span><br />
<br />
<span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">dikkatini asla toplayamayacağın kadar aynı her şey, dikkatini bozacak tek bir şey olmamasına rağmen; öyle beyaz.</span><br />
<br />
<span style="font-family: Georgia;">gözlerini yoracak, sulandıracak, karartacak kadar bembeyaz.</span><br />
<br />
<span style="font-family: Georgia;">ölmüş olduğunu ve beyaz bir çöle düştüğünü düşündürecek kadar beyaz artık her şey. </span><br />
<br />
<span style="font-family: Georgia;">duvarlar, yerler ve gök beyaz.</span><br />
<br />
<span style="font-family: Georgia;">düşünceler ve hisler hiç var olmamışlar gibi beyaz.</span><br />
<br />
<span style="font-family: Georgia;">ölmek isteyecek kadar.. beyaz.</span>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01285258336961372060noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5250269977107210681.post-38243240577252720792011-11-22T22:20:00.001+02:002011-11-24T18:44:45.575+02:00...<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Temmuz aylarında, kırkikindi şimşekleri çakarken uzak tepelerde balkonda oturup yazardım. Sonra kış bastırırken, dökülen kırmızı, sarı yaprakları izlemeyi sürdürerek cam önlerinde devam ettim yazmaya...</span><br />
<br />
<span style="font-family: Georgia;">Hep bir hayalim vardı. Daima gitme hayalini kurduğum bir yabancı bir şehir ve duvarda o şehre ait posterler...</span><br />
<br />
<span style="font-family: Georgia;">"Uçuruma uzun süre bakarsan, uçurum da senin içine bakar" sözünün pratiğe dönüşmesine meyilli biriydim, ama yaza yaza sivrildim. </span><br />
<span style="font-family: Georgia;">Ve hayal ede ede... Hayal ettiklerime ulaşınca son buldu sevincim. Ben de yaşamak için yenilerini seçtim. </span><br />
<br />
<span style="font-family: Georgia;">Kış çok ağır: camdan bakınca yaprakları bedenini terkeden bir ağaç göremeyince. </span><br />
<span style="font-family: Georgia;">Bu yüzden geçmiyor mutsuzluğum. bu yüzden hiç olmazsa bir posterim olsun duvarda gitme hayalini kurduğum istiyorum, ama öyle sardı ki dünyevi endişeler, beni ayakta tutan çocuk merakımı avcumda tutamıyorum... </span><br />
<br />
<span style="font-family: Georgia;">Oysa bir hayali olmalı benim gibi terkedilmişlerin. Gitmek için hep hayal kurdukları bir uzak memleketleri, yazmak için avare vakitleri, yaslanıp kitap okuyacakları sıcak bir cam önü köşeleri...</span></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01285258336961372060noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5250269977107210681.post-87942977139166156072011-10-17T20:35:00.001+03:002011-10-17T20:40:33.940+03:00Libya'nın Direnişle İmtihanı<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgxc_CUEt2pJ3cjIjohEAGZoS6lJ6bY9lzoER9CZQp85vFSbZx0xh_aTphh7BbPszuuOSEmNDT87_lIQXWVvXZIQp1MkQS_TYjEDgpbla9GnRBZ0Dp3EzMfmc8tQHG3kblaJWonpM38jfE/s1600/MSR-47%257E1.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="210" oda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgxc_CUEt2pJ3cjIjohEAGZoS6lJ6bY9lzoER9CZQp85vFSbZx0xh_aTphh7BbPszuuOSEmNDT87_lIQXWVvXZIQp1MkQS_TYjEDgpbla9GnRBZ0Dp3EzMfmc8tQHG3kblaJWonpM38jfE/s400/MSR-47%257E1.JPG" width="400" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">libya/misrata - arap baharı</td></tr>
</tbody></table><div align="left"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> </span></div><div align="left"><br />
</div><div align="left"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> Arap Baharı'nın aldatıcı rüzgârıyla savrulan Libya'da asıl imtihan, direnişin kime ait olduğu sorusunda. </span><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Kaddafi'nin doğduğu toprak olan Sirte'yi daracık bir alana sıkışmış Kaddaficiler korumaya çalışırken, sığındıkları binalara bomba yağdıranlarsa yerlerini alıp iktidar olan eski direnişçiler.</span></div><div align="left"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> Oysa daha bir kaç ay önce şimdi direnenler hükümetti, yeni hükümet ise direnişçi...</span></div><div align="left"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Libya'da savaş iktidar ve petrol hırsı arasında yaşanırken her iki tarafa da aynı öfkeyle bakan Libyalılar bekliyor. </span></div><div align="left"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> Su, yiyecek ve ilaç yokluğunda, eğitim ve sağlık şartlarının hepten kötüleştiği bu ortamda, filler sadece petrol kuyularına ilk hortumu kimin salacağını tartışıyor. Dünyanın dört bir yanından insanlar Kaddafi'yi devirecek arap baharını twitter'da heyecanla desteklediği vakit, kimse "çöl"e bahar getirmenin ne kadar zor olacağını hesap etmek istememişti, şimdiyse demokrasi vaadiyle Ulusal Geçiş Konseyi'ni kuranlar kimseye gül bahçesi vaad etmediklerini belli ediyor.</span></div><div align="left"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> Muhalifler Libya'da aylar boyunca direnirken Kaddafi onları küçümseyerek "bir grup serseri" diyordu. Şimdi de Ulusal Geçiş Konseyi hükümeti, Kaddafi'nin direnişçileri için "bir grup işe yaramaz" diyor ve Kaddafi'yi bulmak için uçan kuşa bile ateş açıyor...</span></div><div align="left"><span style="font-family: Georgia;"> Oysa direniş bayrağının kime geçeceği hala belirsiz. Zira hamile karısı ve çocukları için ilaç ve su bulamayan bir adam"Kaddafi daha iyiydi" diyor. Bir diğeri ise çalıştığı petrol şirketinden atıldığını söyleyip, birilerinin durmadan zenginleşirken, kendisi gibi olanların umudu kalmadığını ekliyor.</span></div><span style="font-family: Georgia;"> Bu da Kaddafi'den farksız olmayan yeni yönetimin, -hele bir de ülkedeki petrole göz koymuş diğer ülkelerle bağları düşünüldüğü vakit- sivil halktan yeni bir direnişle karşılaşma ihtimaline işaret ediyor.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> Kısaca Arap Baharı Libya'da hiçbir şey değiştirmiyor. Bu baharın rüzgarı sadece tozları savuruyor. </span>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01285258336961372060noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5250269977107210681.post-60680696578244378422011-08-16T17:31:00.009+03:002011-08-18T20:29:05.608+03:00FİDEL<div style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; text-align: center;"><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjr7T2W7G4SEELhqwz7xGKQ2zD_eOqlaTAC7qbgpuGXhnITNCKv6NdQCSmqNAfKXqWWNoMNmszWAujQ_cqaSfLUTZtiTdIzivgjPayWeq-tYcZDsUTV3PGQGhzo01OiHpN2ZnVaVTDTf78/s1600/3ZE_che_guevara_fidel_castro.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjr7T2W7G4SEELhqwz7xGKQ2zD_eOqlaTAC7qbgpuGXhnITNCKv6NdQCSmqNAfKXqWWNoMNmszWAujQ_cqaSfLUTZtiTdIzivgjPayWeq-tYcZDsUTV3PGQGhzo01OiHpN2ZnVaVTDTf78/s320/3ZE_che_guevara_fidel_castro.jpg" width="308" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Che Guevara & Fidel Castro</td></tr>
</tbody></table>Kolomb Küba'yı da keşfedip yerliler tümüyle yok edildikten sonra adaya yerleşen İspanyollar ve onlarla köle olarak gelen Afrikalılar, Küba'da artık adanın yerlilerine ait olmayan başka bir tarih yazmaya başlamışlardı.<br />
Sömürünün ve sınıf toplumunun 1400'lerin sonundan itibaren vurduğu bu küçük 'yeşil timsah' adası, yüzyıllar ilerledikçe bu kez yanı başında beliren dev bir coğrafyanın sahibi olan Amerika Birleşik Devletlerine kafa tutacaktı...<br />
<br />
Küba, 1900'lerin başında İspanya-ABD arasında gidip gelen, anayasasına müdahale edilebilen bir ülkeyken 1959'da bugün artık bir efsane olan Fidel Castro, Batista diktatörlüğünü arkadaşı Che Guevera'nın da yardımıyla devirdi.</div><div style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; text-align: center;"><br />
</div><div style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; text-align: center;">Küçücük bir ada devletini, kendisinden kat be kat büyük bir ülkeye karşı onurunu kaybetmeden koruyan Castro, bugün dünyanın dört bir tarafındaki birçok insan için gerçek bir efsane.<br />
<br />
2006 yılında rahatsızlığı nedeniyle geçici olarak kardeşi Raul'e bırakan Castro, 2008 yılında görevini tamamen kardeşine devretmişti.</div><div style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; text-align: center;"><br />
</div><div style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; text-align: center;"> </div><div style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; text-align: center;"><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi-0OHLreBmi166ONaTP6DF64JfLxjn1AzmqO7uDTc7aokUCJGm8dnlUf3GlmMv8oHwzJJHVwi8alrAUhG5gUo8tnuLqRhp_mVGS9FCWxUEhSVWFNzGY-1yEG-hH48_tjuFZcmyi6NRuBk/s1600/fidel-castro-22.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="248" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi-0OHLreBmi166ONaTP6DF64JfLxjn1AzmqO7uDTc7aokUCJGm8dnlUf3GlmMv8oHwzJJHVwi8alrAUhG5gUo8tnuLqRhp_mVGS9FCWxUEhSVWFNzGY-1yEG-hH48_tjuFZcmyi6NRuBk/s320/fidel-castro-22.jpg" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Fidel Castro</td></tr>
</tbody></table><br />
Küba devriminin unutulmayacak ismi Castro 13 ağustos'ta 85 yaşına girdi. <br />
<br />
Kübalılar, kapitalizmin hala ölmesini beklediği liderlerinin 85. yaşı için sokaklara dökülüp kutlamalara katıldılar, dans edip şarkılar söylediler...<br />
<br />
Latin Amerika liderleriyle sıkı ilişkiler içinde olan Küba devriminin lideri kendi doğum gününe katılmadı, ama kutlamasını Latin Amerika'nın bir başka büyük ismiyle, dostu Venezüela Devlet Başkanı Hugo Chavez'le birlikte yaptı.</div><div style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; text-align: center;"><br />
Kanser olmasına rağmen ülkesi için dört elle çalışmaya devam eden Chavez, tedavi için gittiği Havana'da eski dostu Fidel'i doğum gününde yalnız bırakmadı. </div><div style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; text-align: center;"><br />
</div><div style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; text-align: center;">2006 yılında geçirdiği rahatsızlık ve ameliyatın ardından başta ABD olmak üzere bütük düşmanları bayram etmişti. Castro'nun ölmesi ihtimali üzerine kurulan senaryolara rağmen devrimin büyük ismi hala hayatta...</div><div style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; text-align: center;"><br />
</div><div style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; text-align: center;">Zaten Kübalıların sevgisi, Castro ölse bile Fidelizmin bâki kalacağını kanıtlıyor...</div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01285258336961372060noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5250269977107210681.post-72136540355213163752011-07-19T16:51:00.002+03:002011-07-19T17:02:59.027+03:00Hac Yolları<div style="text-align: center;"><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhR1r5YSlK2ygKw5Xx6wAtjA4YhAc3VABMLWBgUkUt9_-RO8ENlG1vhOW6TDQHM9UqeZTvQznyNH2rZ61PomUbLP3bYF09ObmJaB4dYv6UBa7k_lhYj84Xf7ywbT4pZj-T2mtz9a7y8Yks/s1600/Camino-01-3.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="316" m$="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhR1r5YSlK2ygKw5Xx6wAtjA4YhAc3VABMLWBgUkUt9_-RO8ENlG1vhOW6TDQHM9UqeZTvQznyNH2rZ61PomUbLP3bYF09ObmJaB4dYv6UBa7k_lhYj84Xf7ywbT4pZj-T2mtz9a7y8Yks/s320/Camino-01-3.jpg" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">camino de santiago yolu haritası</td></tr>
</tbody></table><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Seven Years in Tibet filminde söylendiği üzere, Tibetlilerin yolculuklara dair inandıkları bir şey vardır; yapılan uzun yolculuklarda yolcular günahlarından arınır, yol ne kadar uzun ve zahmetliyse o kadar arınılır.</span></div><div style="text-align: center;"><br />
</div><div style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Tek başına çıkılmayan yollarda bile, yalnız başına düşünür insan yürüdükçe, sürdükçe. Güneşin altında ya da karın ortasında yürürken ve hissederken ağrıyı, tükenen gücü ve nefesi dirayet bir o kadar artar, ve nihayete erdiğinde beden, ruh ârileşmiştir ve alçakgönüllü bir teslimiyete kapılır. Bu yüzden yürüdüğümüz tüm yollar Hac Yolları'dır. Ada'nın etrafında dolaşıp Aya Yorgi'ye çıkan patika yol da, Pireneler'den başlayıp Santiago de Compostela'ya uzanan o uzun yol da... </span></div><div style="text-align: center;"><br />
</div><div style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Yürüdüğümüz her Hac Yolu'nun ardından temizlenmiş ruhumuzla varırız son karara, lakin ademoğulları ve kızları öyle yenik ki kirlenmeye, Sokrates'in adaletinin gereğini yerine getiremiyoruz binlerce yıldır. Yani adil olmanın; verilen kararın ve sözün arkasında durmak olduğu düstûruna karşı geliyoruz her zaman olduğu gibi inatla; ve itiraz ediyoruz ağızlarımızdan semâya yükselip ardından ayaklarımız altına alıp çiğnediğimiz kendi kelimelerimize.</span></div><div style="text-align: center;"><br />
</div><div style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Ve sonra yine bir yol gerekiyor arındırmak için günahkâr ruhlarımızı. Yeni bir yol, yeni bir mâbed, yeni bir çile. İşte bu yüzden hiç bitmiyor yolumuz ve hayat insanın kendi içine aldığı bir yola dönüşüyor; tek başına ve nihayate vardıramadığı, çünkü hata yaptıkça yeni bir yol bulmak, o yolu yürümek istiyor, kendimizi affetmemizi sağlayacak eziyeti, ceza olarak kendimize ödetmek ateşiyle yanıyoruz. Bu kez tamam dedikçe, daha çok yanlışa koşarken, daha da bilgeleşeceğimizi sandığımız bir yolculuğa çıkıyor ve yine mağlup oluyoruz. </span></div><div style="text-align: center;"><br />
</div><div style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Bundandır Hac Yolları'nda pervane gibi uçuşmamız, yaşlı gözler ve sızlayan adımlarla kendi içimize tekrar tekrar yol almamız...</span></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01285258336961372060noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5250269977107210681.post-4515380978902109902011-07-14T22:07:00.006+03:002012-03-23T00:59:51.095+02:00"TIME NEVER DIES"<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-indent: 35.4pt;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span style="font-family: "Georgia", "serif"; font-size: 12pt; line-height: 115%;">“Before the Rain filminin savaş muhabiri olan baş karakteri </span></i></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-indent: 35.4pt;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span style="font-family: "Georgia", "serif"; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Alexander Kirkov’a…”</span></i><br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjUAPMhIKc-PiICfS67NV7OHZD8ovvdEOPn9Mxaw3QNRvwWXdtxsscUKWnIT3YCT6ZbTgpvhBcFI7OIbQD8xBzBy7VyfQiyiwQ7iP23NnWg6yjOdsCw6z2mxvlDjO2uSUsLdfNejNFvrRo/s1600/before+the+rain.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" m$="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjUAPMhIKc-PiICfS67NV7OHZD8ovvdEOPn9Mxaw3QNRvwWXdtxsscUKWnIT3YCT6ZbTgpvhBcFI7OIbQD8xBzBy7VyfQiyiwQ7iP23NnWg6yjOdsCw6z2mxvlDjO2uSUsLdfNejNFvrRo/s400/before+the+rain.jpg" width="267" /></a></div></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><span style="line-height: 115%;">Yağmurdan Önce</span><span style="line-height: 115%;"> filmindeki gibi belki üçe bölerek anlatmalı olası bir gazetecinin hayatını. </span></span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 115%;">Henüz beş yaşında yönümü çizen üç şey girdi hayatıma. Tek kanal yayın gösteren televizyon, o kanalda geceleri yataktan kalkıp izlediğim ve dinlediğim klasik müzik konserleri ve bir daktilo, beyaz tuşları olan. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 115%;">Beş yaşındaki diğer çocuklar nasıl hayal kurarlardı hatırlayamıyorum, hatıralarımı dolduran en önemli şeyler bu üç çizgi üzerinden gitti 23 yaşıma değin, hiç değişmeden. Önce anne-babam uyuyunca yataktan süzülüp televizyonu açmayı alışkanlık edindim, iyice kıstığım sesi duyabilmek için dibine girip SABA marka makinenin, yayın İstiklâl Marşı eşliğinde kapanana dek konserleri huşu içinde dinlemek için. Bir süre sonra gündüz izlemekte olduğum belgeseller ve haberlerden büyük bir keşifte bulundum, dünya benim sandığım kadar küçük değildi ve bunu fark ettiğim anda gezgin olmam gerektiğini ve gördüklerimi tıpkı ekrandaki o insanlar gibi birilerine göstermek istediğimi anladım. Beş yaşında artık kâşif olabileceğinden emin bir çocuk olarak bir gece annemin küçük sarı valizini doldurup atkımı burnuma kadar sardıktan sonra herkesin yatmasını bekleyip ardımda sürüklediğim çantamla bahçeden dünyaya açılan yolu tutmuştum… Ta ki o aralar bize tatile gelmiş olan büyük kuzenim, yollara düşmüş küçük bedenimin ardında sürüklenen sapsarı valizi görene dek! Eve dönüşüm benim için çok acı vericiydi, ama çok kararlıydım, gitmem gereken ülkelerin isimlerini ezberliyor, şehirleri biliyordum ve o sarı valizi annem boşalttıkça, her gece yeniden doldurup kaçmanın değişik yollarını deniyordum. Kuzenim anneme şu soruyu sormuş o vakit: “Hala, ya gerçekten kaçarsa bir gün, nasıl küçük çocuk bu hiç vazgeçmiyor, unutmak bilmiyor!” Annemin meşhur yanıtıysa olacakları gören bir duyarlılığa sahipti: “Nereye kadar gidebilir, gidebileceği en uzak yer bahçenin sonundaki merdivenler, henüz kalacağı çadırda tuvalet olmadığını bile bilmiyor! Şimdi kaçamayacak, ama anlaşılan o ki bir gün gerçekten dünyayı dolaşacak, hem de ardına bile bakmadan…” </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 115%;">Son kaçış denemem bir bahar gecesi TRT’deki Beethoven konserinin ardından geldi. Bu kez yine sarı olan ayı kafalı sırt çantama şimdilerde adı “püskevit” olan bisküvilerden koyup, çorap ve kıyafet sokuşturarak kaçmayı denedim. Sakladıkları yerden bir dedektif gibi bulup çıkardığım anahtarlarla kapıları açtım ve arkamdan bahçeye fırlayan babam beni bir paket gibi kaldırıp eve geri soktu. Artık umutsuzdum, ben de ilk hayalim olan piyanoya geri döndüm. Onlara tek şartla kaçmayacağımı söyleyen bir anlaşma teklif ettim! “Bana piyano alın, ben de piyanist olayım, o zaman param olur yine dünyayı dolaşırım!” “Bakarız.” Dendi. Ne mümkün öyle bir şey. Zaten yaşadığımız yer küçücük bir şehir, zaten babamız bir işçi Demir-Çelik Fabrikası’nda ter döken. Ben o hayalle okuma yazma bilmeden devam ettim Arapçaya benzer harflerden örülü notalarımla beste yapmaya, bir gün çalabilmek umuduyla piyanomda, ama o piyano hiç gelemedi. Gözümde yaş “Bari okula gönderin beni diyordum, götürdüler: “Daha altı bile olamamışsın, çantanı taşıyamazsın, sen birazcık daha büyü de gel, olmaz mı?” dedi Müdür ve ben başım önde geri döndüm biçare yine. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 115%;">İşte tam o sıralarda, bir akşam babam elinde büyük beyaz bir kutuyla girdi eve. Öylece bakıyordum, masaya bıraktı. “Gel bak sana ne göstereceğim!” dedi, sakince çıkıp oturdum dedemden kalma dev ceviz sandalyelerden birine. Kutu açıldı ve içinden bembeyaz tuşları olan, Alman markası bir daktilo çıktı. O an sandım ki dünya benim oldu. Okuma-yazmam yoktu evet, ama öğrenecektim muhakkak! O geceden sonra hep yazdım! Bilmeden yazmaya devam ettim, annemin okuduğu hikâye kitaplarından ezberlediğim cümleleri sanki yazabiliyormuş gibi, söyleyerek o güzel beyaz tuşlara vurmaya devam ettim! Kimi zaman yoruldular klavye sesinden, oysa ben bir piyanonun tuşları gibi seviyordum daktilomun tuşlarını ve sanki dünyayı dolaşmış gibi oraya yazdığıma inanıyordum, görmediğim sokak adlarını… Çok defa üzerinde “lehsrjhgfgrhgıs şjdlajfgr poorerhmscsd” yazılı uzun harf dizilerini anneme, “Ayşegül Hindistan’da öyle çok dolaştı ki, karnı acıkmıştı!” diye okuyordum ya da “Mozart kadar güzel çalıyordu artık Ayşegül!” diye! Tuhaf şey henüz altı yaşıma ulaşmadan, Gürer Aykal’ı tanıyor, Portekiz’in yerini biliyordum. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 115%;">Sonra bir gün ben artık ilkokulda çanta taşıyabilecek kadar büyümüşken, ekranda hiç unutamadığım bir şeyi gördüm: Srebrenica’da yaşananları. Dakikalarca ekrana baktığımı hatırlıyorum ve konuşurken ağlayan o kadın muhabiri. Yine gitmek istedim, ama bu kez oraya; tüm o acıya tanık olmaya, tüm o acının sesini dünyaya duyurmaya… Hâlâ bir çocuktum, ama tarifsiz bir arzuyla orada olmayı istiyordum.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 115%;">O gün içimde bir şey uyandı ve sanırım o şey,</span><br />
<span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</span><br />
<span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; line-height: 115%;">”gazeteci olmak”tı. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-indent: 35.4pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</span></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01285258336961372060noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5250269977107210681.post-3246384166730836202011-07-11T22:56:00.003+03:002011-07-11T23:08:57.309+03:00fırtına sonrası yangın<div style="text-align: center;"><br />
</div><div style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Acıyla gelen korkular öfkeye dönüşüyor arada. Ateşten bir savaşçı gibi elimdeki aleve bulanmış kamçıyla vuruyorum inatla suyun sırtına ki yansın, buharlaşsın değdiği yer kamçının. Oysa yanıyorum, ben ateşler içinde acıyla yanarken o su affedici bir tanrısal nefes gibi kabarıp beni sarsın, söndürsün yangını ve yüreğimde tükenmekteki o kutsal suya karışsın istiyorum... </span></div><div style="text-align: center;"><br />
</div><div style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia;">İçimde durulan suyu sardıkça etrafımdaki ateş öfkem ayaklanıyor, ki Şeytandan gelir öfke ve ateşten icad olunmuştur, ve ateşi ancak su uyutur, bu yüzdendir susamışlığım, "kerem gibi yana yana"* denize, beni içine alacak derin maviye uzanışım...</span></div><div style="text-align: center;"><br />
</div><div style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia;">Çünkü durulurum ben, iki başlılıktır beni delirten. Ateşle suyu aynı bedende barındırdıkça dumanlar yükselir kalbimden. Oysa dindikçe yangınım, yükseldikçe içimdeki su, uysallaşır bu kez küçük bir akarsuyun kaynağınca akarım...</span></div><div style="text-align: center;"><br />
</div><div style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia;">Ben ki bir zaman suları dalgalanmış, fırtınalara kapılmış bir denize söylemiştim bu sözleri, ki durulsun kasırgası ve ateşimde ısınsın buz kesilmiş soğuk bedeni...</span></div><div style="text-align: center;"><br />
</div><div style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><em>"nerede olursan ol, hazinen kendi kalbindir… korkun, acın, öfken, neşen, aşkın, umudun onun içindedir ve sen hangisine ihtiyaç duyarsan kalbin ona seslenir… kötü duyguları çağırmasına izin verme, kalbindeki umudu beslemek için iyi bir korsan gibi hep neşeyi, ümidi ve aşkı barındıran topraklara doğru sür gemini… mutlaka seninle kendi hazinesini paylaşmayı bekleyen bir dost ya da bir sevgili yolunu gözlüyordur…"</em></span></div><div style="text-align: center;"><br />
</div><div style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia;">Bir vakit, nasıl o dalgalar boyumuzu aşarken benim ateşim sönmeden direndiysem fırtınaya, şimdi o dinmiş deniz buharlaşmadan dayansın istiyorum bende büyüyen yangına ve nasıl ısıttıysam ben onu keskin soğuklarda, diliyorum ki bugün o nefes olsun beni yakan sıcağa...</span><br />
<br />
<br />
<span style="font-family: Georgia;">-* "Kerem Gibi" şiirinden - Nazım Hikmet Ran</span></div><div style="text-align: center;"><br />
</div><div style="text-align: center;"><br />
</div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01285258336961372060noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5250269977107210681.post-55945421980131303222011-07-05T23:10:00.001+03:002011-07-05T23:15:17.502+03:00Rüzgâr Çamları<div align="center"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Hiç gece ormanda kaldınız mı? </span></div><div align="center"><span style="font-family: Georgia;">Benim çocukluk rüyamdı ormanda kalmak, ağaçların altında, zifiri karanlıkta uyumak... Bir kez kaldım gece ormanda, su kenarında, dev gövdeli, yeşil geniş yapraklı ağaçların altında, üstelik yağmur çiselerken... Karanlıkta fenerle dolaştım, yemek yedim, şarap içtim, uyudum çadıra düşen yağmur damlalarının sesiyle, yanımda başka bir nefesle...</span></div><div align="center"><br />
</div><div align="center"><span style="font-family: Georgia;">Bir diğerindeyse kalmadım, ama daha da ıssız bir çam ormanından geçtim, yazın en güzel gecelerinden birinde... Havada ılık bir çam kokusu, gökte alabildiğine yıldız yağmuru ve deniz adanın ayakları dibinde, serin ve koyu bir mavi karanlığın içinde... Yüreğine sızdım ormanın, derinine girdim karanlıkta, en gizine... Yanımda tek bir ışık yoktu gökte yolumu aydınlatan aydan ve yıldızlardan başka... Benim mâhremim karıştı ormanınkine...</span></div><div align="center"><br />
</div><div align="center"><span style="font-family: Georgia;">Öyle buğulu, öyle ağulu bir düş ki gece ormana karışmak, öpmek ağaçları ve göğün seni içine alması şimdi duramazsın olduğun yerde. Alıp başını ormana gitmek, o ılık çam kokusunu ölesiye içine çekmek, rüzgârla sallanan güçlü dalların seslerine kulak vermek, irkilmek, taşmak istersin bedeninin kabından, kalıbından... Şimdi ben neler vermezdim, alıp başımı karışmak için bir patika yoluna, neler vermezdim, kaybolmak uğruna ormanın kuytusunda..</span></div><div align="center"><br />
</div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01285258336961372060noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-5250269977107210681.post-66830051341654989932011-07-02T13:50:00.001+03:002011-07-02T13:51:40.803+03:00Ümit Yaşar'ın Kaleminden, Arkan'ın Dilinden..<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="344" src="http://www.youtube.com/embed/p2uJ4RMJT10?fs=1" width="425"></iframe><br />
<br />
Bir deli rüzgâr eser, akşam vakti, denizlerden<br />
Alır başını gider, uzayan sularda, bir tekne…<br />
Şimdi ben nasılım, şimdi ben nerdeyim, şimdi ben<br />
Kâğıttan güller yapıyorum, beni bekleme!<br />
Al bir bulut gelir yavaştan, çöker gözlerime<br />
En güzel şarkılar bitti artık, en eski ve en<br />
Uzun yalnızlıkların ortasında ucuz bir gece:<br />
Tâ içimde işleyen bir yara gibi, sonra sen<br />
Yine mavi deniz, yine o korkulu düş, sevmek yine<br />
En kuytu ümitlerimiz, ayaklar altında ezilen<br />
Oralarda bir yerde, büyür karanlığım, alabildiğine…<br />
Al mavilerini git, ben bu denizi batıracağım hemen!<br />
Ama yok, sularım aydınlanır belki dur gitme!<br />
Arınırdım, ışırdım, bana bir şarkı söylesen.<br />
<br />
-Ümit Yaşar Oğuzcan-Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01285258336961372060noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5250269977107210681.post-58662144147042595482011-06-28T14:26:00.003+03:002011-07-01T12:33:25.739+03:00o sabah<span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Gördüğüm en yüksek ev tavanıydı, altı metre yüksekliğinde; ahşap oymaları olan... Eski, demir oymalı, siyah bir karyola ve bembeyaz örtüler ahşap tavanın altında... Ve boydan boya pencereler... Alabildiğine günışığına kucak açan. </span><br />
<br />
<span style="font-family: Georgia;">Gözümü açtığımda, üzerine uzandığım kola ve parmak uçlarının değdiği yere baktım, antika, çevirmeli telefonun avizesine ve yanı başında duran güzel baş ucu lambasına takıldı gözlerim, bir de yere uzanan o güzel beyaz dantelaya... O an aklıma hayli zaman evvel yazdığım bir paragraf geldi: </span><br />
<br />
<div style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia;"><em>"kendimi bildim bileli huzursuzdur ruhum.. zihnim karışık, duygularım bulanıktır. bundandır sükûneti evlerde aramam... kendi bedenimin kabına, kalıbına sığamadığımda, yattığım yerde uyuyamadığımda, sokaklara dolamadığımda: evde olmak isterim.. evimde olmak...<br />
<br />
yüksek tavanlar düşlerim, beyaz duvarlar, güneş ışığıyla yıkanmış zeminler üzerindeki uzun bir masanın etrafında dolaşan minicik ayaklar... gözlerimi kapar, uzun camların önünde düşlerim kendimi.. o camları örten ince tüllerin ikindi meltemiyle havalanıp beni sarmaladığını, burnuma gelen serin deniz kokusunu, düşmekte olan akşam güneşinin ışığını düşlerim... ait olmak.. bir eve.. bir adama.. bir hayale... işte ezelden beri huzursuzlukla kıvranan hırçın ruhum, bunu düşler yorulduğunda... hiçbir yere, hiç kimseye ait hissedemeyen ben, tüm hoyratlığıma inat ait olmak isterim bazen..."</em></span></div><br />
<div style="text-align: left;"><br />
</div><div style="text-align: left;"><span style="font-family: Georgia;">İlk kez ömrümde o sabah yanıldığımı farkettim. Daha önce hiç gerçekten ait olduğumu hissetmemiştim. Ne bir fikre, ne bir eve, ne de bir adama; bağlandığımı hissettim, ama aidiyet başka bir şeydi... Ben, ilk kez o sabah bambaşka bir yerde, yüksek tavanların ve beyaz örtülerin altında, uzun pencerelerden sızan ışıkta birine, bir hayale ve onun sevgisine ait olduğumu hissettim ruhumun en derinine değin... Açık pencerelerden dolan kuş seslerine karışan uykudaki nefesi dinledim, her güne o nefesle uyanmak istediğimi farkettim... O odada ve o evde eksik olan tek şeyin sevdiğimiz uzun masalardan biri ve etrafında koşan minik ayaklar olduğunu düşündüm dinledikçe soluğunun sıcak sesini, dönüp yüzünü izledim. O yüz ki, ilk görüşümde gülüşüyle içime karışan heyecanın müsebbibi, uyurken çocuklaşan dudak kıvrımlarının mabedi ve gecelerce uykuda izlemeye doyamayacağım ifadenin sahibi... Düşündüm: Uyurken nefesini beklediğin, öksürünce ürperip telaşa geldiğin insan ya çocuğundur, ya da çocuk yapmak istediğin adam... </span></div><div style="text-align: left;"><br />
</div><div style="text-align: left;"><span style="font-family: Georgia;">Nasıl da sevdiğimi farkettim. Hiç olmadığı kadar...</span></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01285258336961372060noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5250269977107210681.post-33331180132224559312011-06-27T13:56:00.001+03:002011-06-27T14:09:31.487+03:00Ben, Bugün.<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="295" src="http://www.youtube.com/embed/clq01TXQR0s?fs=1" width="480"></iframe><br />
<br />
<span class="messageBody" data-ft="{"type":3}"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">içimi çok acıtan her şey bana savaş muhabiri olup acının ve çaresizliğin içine gitme, parçası olma isteği verdi.. bu tıpkı, düşünmekten kurtulamadığın kötü bir şeyi unutmak için tırnağını parmağına batırarak zihnini ordaki acıya yönlendirmek gibi..çünkü düşünceyle gelen tüm ruhsal acılar benzer iki yolla unutulur; boyutları farklı olsa da. ya başka bir mutluluk, ya başka daha büyük bir acıyla. Ben ikinciyi seçtim. </span></span><br />
<br />
<span class="messageBody" data-ft="{"type":3}"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Unuttuğumu sandığım anda önüme çıkan, ruhuma bir karartı gibi çöreklenip, yüreğimi mengeneye alan her şey beni kaçmaya itti. Arkamı dönüp gitmeye, üstelik daha çok acıtacak bir yere, bir başkasının acısını görmeye, çünkü başka birinin acısı sizi çaresiz bırakır üstelik masumsa ve çaresizlikten daha koyu bir ızdırap yoktur gökkubbenin altında. Çekilebilecek daha büyük bir acı kalmamışsa eğer, canınız artık yanmaz. İşte tüm bu sonsuz acıyı dindirmek için ölümün içine yürümek en eşsiz çaredir. </span></span><br />
<br />
<span class="messageBody" data-ft="{"type":3}"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Bugün bu şarkıyı belki bininci kez dinlerken her bir sözünü ve ritmini kalbimden damarlarıma hücum eden bir zehir gibi dinliyorum, hissediyorum iliklerime değin. Bugün, ben, önüme çıkan, bana mutluluğun kısa vadeli ve güvenilmez olduğunu hatırlatan her şeye sırtımı dönüp gitmek istiyorum. Çocukluğumdan beri beynimi ele geçirmiş olan savaşın, vahşi olan doğanın, karanlığın içine koşma isteğime boyun eğiyor, kalmayı değil, kaçmayı seçiyorum. Biliyorum ki araftayım. Biliyorum ki burası yanılgıların savaş yeri, kalplerimiz ve ruhlarımız paramparça. Oysa savaş ve ölüm korkusu ormanda ya da denizin ortasında kalakaldığında fırtınanın içinde bir dinginlik yaratır. Çaresizliğin verdiği ilk karmaşa ve korku diner yavaş yavaş ve kabulleniş gelir. Huzur artık içindedir. </span></span><br />
<br />
<span class="messageBody" data-ft="{"type":3}"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Ben, bugün. Kendimi incittim. Acıya sarıldım. Bir yol bulabilirdim. Bulmak yerine gitmeyi seçtim.</span></span>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01285258336961372060noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5250269977107210681.post-66584049072183718172011-06-17T17:50:00.000+03:002011-06-17T17:50:28.310+03:00Kırk İkindi Yağmurları<div style="text-align: center;"></div><div style="text-align: center;"><br />
</div><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjxdMOjifit_R7w0f21eOz3r4QupFL1BGhkrqxrc5pAb_hSoGqE0r_9_EtAC4sUZ0yKA7XwZMuS9jA7mKUnJy1L5144XvMYedrRtT7XgF826BpTKUmEAKNzOJvWfbZ-aheDnLkT7-qnqyo/s1600/gogh_st-remy.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="313" i$="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjxdMOjifit_R7w0f21eOz3r4QupFL1BGhkrqxrc5pAb_hSoGqE0r_9_EtAC4sUZ0yKA7XwZMuS9jA7mKUnJy1L5144XvMYedrRtT7XgF826BpTKUmEAKNzOJvWfbZ-aheDnLkT7-qnqyo/s400/gogh_st-remy.jpg" width="400" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Vincent Van Gogh - St. Remy</td></tr>
</tbody></table><div style="text-align: center;"><br />
</div><div style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Bozkır çocuğu değilseniz, yani hep deniz kenarı kentlerin, sahilboylarının büyüttüğü memleketlerin çocuklarıysanız, bozkır sevilmez, denizsiz yaşanmaz sanıp yanılırsınız...</span></div><div style="text-align: center;"><br />
</div><div style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Oysa ancak bozkırın ateşinde kavrulup Kırk gün boyu ikindi yağmurlarıyla ıslananlar bilir, boz tarlalardaki filizleri yeşerten bereketi, o bereket ki boyumuz kadar yeşil ekin olur, lacivert bulutlar üzerine serperken rüzgârı arkasına almış yağmurları, o boyumuzca buğdaylar salınır nazlı nazlı... lacivert bir gökle, yeşil bir yeryüzü sarmaş dolaş olur ancak o vakitler, tıpkı bir Van Gogh tablosunun anlattığı gibi...</span></div><div style="text-align: center;"><br />
</div><div style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Kırk gün sürer o yağmurlar, o uzun günler boyu önce güneş öper alnından toprağın, sonra akşam vakti ansızın koyulaşan gök akıtır aynı toprağın bağrına bereketini, ki döl versin toprak ana, gök tanrının hükümranlığına...</span></div><div style="text-align: center;"><br />
</div><div style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia;">Şimşeklerin ve gök gürültülerinin sağanağında insanoğulları ve kızları ancak aczlerini saklamak için inşa ettikleri evlere sığışır, toprak ve göğün birleştiği o kırk ikindi boyunca.</span></div><div style="text-align: center;"><br />
</div><div style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia;">Ve ardından o kırk günün, gök tanrı durulur, toprak ana dinlenip büyütmeye başlar meyvelerini... Güneşin yaktığı o bozkırlar artık sapsarı buğday denizlerine dönüşür... </span></div><div style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia;">Bir sonraki bahara dek.</span> </div><div style="text-align: center;"><br />
</div><div style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia;"><strong>Kırk İkindi Yağmurları</strong></span></div><div style="text-align: center;"><br />
</div><div style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">aşk geldi sonra<br />
-o en güzel yazgımız-<br />
bütün yasakları çiğneyerek<br />
sen geldin<br />
ten ateşe dönüştü<br />
sabahlara kadar seviştik<br />
<br />
aynı nehrin yatağında iki çakıldık<br />
alnımızda kırkikindi yağmurları öpüşür<br />
pul pul dökülürdü yıldızlar<br />
ne varsa günlerin sofrasında<br />
başdaş kurup bölüşürdük<br />
<br />
sonra gittin<br />
yarım kaldı türkümüz<br />
paslı bir maviye boğdun<br />
gözlerin renginde bir sevinci<br />
gittin yollar girdi araya<br />
duvarlar teller girdi<br />
kırkikindi yağmurları yok artık<br />
bozuldu bağlar<br />
<br />
unutulur derlerse de inanma<br />
en umulmadık yerde<br />
bazı bir şiirin orta yerinde<br />
göz göze geliyoruz ellerin ellerimde<br />
<br />
şimdi uzun ağrılı ve gergin<br />
uyku tutmaz gecelerde ayrılığın sazıyım<br />
bir türküyü çoğaltıyorum<br />
adına ve yarasına güvenen bir sızıyım </span></div><div style="text-align: center;"><br />
</div><div style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><strong>-a. hicri izgören-</strong></span><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"></span></div><div style="text-align: center;"><br />
</div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01285258336961372060noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5250269977107210681.post-45512477801086648562011-06-16T13:38:00.000+03:002011-06-16T13:38:22.345+03:00Eşik<div class="tweet-text pretty-link" sizcache="3726" sizset="0" style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><em>"Birinin gelmesini bekleyerek bir yaşam şekillendirilemez"</em></span></div><div class="tweet-text pretty-link" sizcache="3726" sizset="0" style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><em></em></span> </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi-ZGMF943gPzqZqgdVBZ7ceX19-7huBB31bjcMF7Rq5zRUS4e7f7pxgudHt8IcLEtFtfh4vCcAOpJ0d4GGxWFRLHsVnVOXtryF5BcOhcGZgHIYCZXJ6bizPhrKFIwX5eFPIHPeaU1gjso/s1600/IMG_0008.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi-ZGMF943gPzqZqgdVBZ7ceX19-7huBB31bjcMF7Rq5zRUS4e7f7pxgudHt8IcLEtFtfh4vCcAOpJ0d4GGxWFRLHsVnVOXtryF5BcOhcGZgHIYCZXJ6bizPhrKFIwX5eFPIHPeaU1gjso/s320/IMG_0008.JPG" t8="true" width="240" /></a></div><div class="tweet-text pretty-link" sizcache="3726" sizset="0" style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> </span></div><div class="tweet-text pretty-link" sizcache="3726" sizset="0" style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><span style="font-size: xx-small;">Yüreğimdeki Canavar / Cristina Comencini / Çeviren: Gül Batuş / Can Yayınları</span></span></div><div class="tweet-text pretty-link" sizcache="3726" sizset="0" style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia; font-size: xx-small;"></span> </div><div class="tweet-text pretty-link" sizcache="3726" sizset="0" style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia; font-size: xx-small;"></span> </div><div class="tweet-text pretty-link" sizcache="3726" sizset="0" style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Eşiğinde uzun süre beklediğin bir kapıdan çıkıp onu sıkıca kapatarak yoluna gitmek gerektiğini bilmek bir yaşam kurmak, onu devam ettirmek için yapılacak en büyük iyiliktir kendine yapacağın. </span></div><div class="tweet-text pretty-link" sizcache="3726" sizset="0" style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia;"></span> </div><div class="tweet-text pretty-link" sizcache="3726" sizset="0" style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia;">Sen bir eşikte beklersin içeride dört duvar arasında oturanın kalkıp seninle eşiği geçmesi için... Bazen içeride oturan öyle kördür ki ya da cesaretsiz kalkıp geçemez o eşiği, geçmek bir yana eşiğe bile yaklaşamaz yanlışlıkla geçerim korkusuyla. Uzun süre bekleyince o eşikte sen de tutulursun, körleşirsin... Malum "Uçuruma uzun süre bakarsan uçurum da senin içine bakar..." </span></div><div class="tweet-text pretty-link" sizcache="3726" sizset="0" style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia;"></span> </div><div class="tweet-text pretty-link" sizcache="3726" sizset="0" style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia;">Bu yüzden işte, her daim eşiği aşıp gerekirse yola yalnız devam etmeyi bileceksin. Çünkü bir yola çıkmak için oturup karar vermeyi bekleyen biri asla o kararı verip seninle gelemez... çünkü biri o yola çıkacaksa bir an bile tereddüt etmeden, yanıtını bulmam gereken sorularım var demeden, soruları ve cevaplarını bilerek, koşarak geçer eşiği; günışığına kavuşmaktan başka şey düşünemez. Bu yüzden işte hiçbir eşikte uzun süre beklemeye değmez.</span></div><div class="tweet-text pretty-link" sizcache="3726" sizset="0" style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia;"></span> </div><div class="tweet-text pretty-link" sizcache="3726" sizset="0" style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia;"> Biri geliyorsa sen giderken, durup düşünmeden gelir peşinden, gelmiyorsa eğer senin de onu beklemene değecek bir şey yoktur zaten. </span></div><div class="tweet-text pretty-link" sizcache="3726" sizset="0" style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia;"></span> </div><div class="tweet-text pretty-link" sizcache="3726" sizset="0" style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia;">İşte bunu farkettiğin an, eşiği tek başına geçip merdivenlerden tek başına inerek çekip gitmeyi bileceksin.</span></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01285258336961372060noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5250269977107210681.post-79690139099451665832011-06-11T19:00:00.001+03:002011-06-16T14:17:11.450+03:00Bir DrifterPoet Şiiri<div style="text-align: center;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">yağmur birikintilerine ebru yapıyorum\gözyaşlarıma<br />
belki de kaderimin en güzel sudan sebebisin<br />
<br />
ki sular kadar güzelsin -suların üstündesin<br />
şimdi kağıda çekiyorum seni incecik<br />
<br />
ah, bir köşesine yazmak isterdim ama<br />
suyun kuvveti kaldıramaz güzelliğini! </span></div><div style="text-align: center;">--------------------------------------------------------------------------------------------------</div><div style="text-align: center;"><br />
<span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Yıldırım'ın (soyadını bilemesem de henüz) <a href="http://drifterpoet.blogspot.com/">http://drifterpoet.blogspot.com/</a> adresli blogunda paylaştığı ve sanıyorum hemen hepsi edebiyat dergilerinde yayınlanmış (Varlık gibi!) şiirleri her okuduğumda beni çok etkiliyor.. <em>Mayna </em>mesela... <em>S/ayıklamalar </em>ya da... ama şu yukarıda paylaştığım muhteşem dizeler beni gerçekten çok etkiledi... Çok daha basit cümlelerle, çok daha kısa bu şiiri belki diğerlerine nazaran, lakin o kapalı kutu erkek neslinin içinden sızan ışık huzmesi gibi akıttığı cümleler var ya bazen kadınlar için, tıpkı Cemal Süreya'nınkiler gibi, bu işte öyle bir şiir benim için... </span><br />
<br />
<span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Okudukça okutan, okundukça anlamlanan güzeller güzeli bir şiir... </span><br />
<br />
<span style="font-family: Georgia;">Yazdığım bu yazı bir kadının içini kelimelerle bunca güzel döken bir erkek şaire </span><br />
<span style="font-family: Georgia;">teşekkürü olsun... </span></div><div style="text-align: center;"><br />
</div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/01285258336961372060noreply@blogger.com0