babaşkım'a
Ben hayatta en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yerden bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü ha düşecek
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bilmezdi ki oturduğumuz semti
Geldi mi de gidici - hep, hep acele işi
Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi
Atlastan bakardım nereye gitti
Öyle öyle ezber ettim gurbeti
Sevinçten uçardım hasta oldum mu,
Kırkı geçerse ateş, çağırırlar İstanbul'a
Bi helallaşmak ister elbet , diğ'mi oğluyla!
Tifoyken başardım bu aşk oy'nunu,
Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu,
En son teftişine çıkana değin
Koştururken ardından o uçmaktaki devin,
Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için
Açıldı nefesim, fikrim, canevim
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Can YÜCEL
Sana dair hatırladığım en eski hatıram Baba, kullanılmadığı için sürekli içinde oyun oynadığım bahçe katında sanırım henüz 4 yaşında rutubetten yuva sahibi olmuş bir akrebin sırtındaki beyaz yavruların zararsız olduğunu düşünerek "aaaaa baba baaakk apreğin beyaz beyaz yavvuları vaaaarr!" diyerek elimi onlara uzattığım an verdiğin tepkidir: Bir anda -ben tam akrebi elime almaya niyetlenmişken- beni tişörtümün ensesinden yakalayıp kendine çekmiştin "onlar zehirli! sakın dokunma!" sonra da bana akrebin ne olduğunu, dokunursam ne olacağını anlatmıştın.. beni doğduğum ilk andan beri koruduğunu biliyorum, ama hatırladığım ilk kahramanlığın o sahnede yaşanan..
Öyle dönemeçler atlattık ki seninle.. Babamdın, arkadaşım oldun, dostum hatta sırdaşım oldun sen.. Ben hep seni korudum herkese karşı, sen beni! Ne yaparsak yapalım suç ortaklığından mutluyduk biz.. hâlâ öyleyiz! İlk içkimi seninle karşılıklı içtim, içeceksen eğer benim yanımda içmeyi öğrenip de git dedin.. ilk kavgamızı ben lisedeyken ettik, hiç unutmuyorum 15 gün odamdan çıkmamış, ağzıma lokma almamıştım.. sen bu küslüğe bir gece yastığımın altına bıraktığın bir kalıp fıstıklı çikolatayla ve ertesi sabah kendin yapıp getirdiğin menemenle son vermiştin :) zaten yastık altı çikolata en meşhur barışma yöntemindir, benim de en sevdiğim yöntem tabii!
Arkadaşlarım her zaman bayıldılar sana.. kızlı erkekli toplanıp seni konuşurduk.. hele erkekler senden korktukları kadar hayrandılar.. çünkü hiç ummadık anda "kalkın eşşoğlu eşşekler! hadi birer bira çakalım!" diyip bizi dışarı çıkaran başka baba yoktu etrafta! :) sen hep en kahraman, en korkunç bakışlı, en yumuşak kalpli, en şakacı babaydın! benim babamdın! benim babamsın!
Mektup yazardım sana babacım, sen de okuyup kimse bulamasın diye kendin yarattığın bir ritüelle yakardın onları ki sırlarımız açığa çıkmasın.. hata yaptığımda asla kızmadın bana, herkes yuhalasa da sen arka çıktın, senden aldığım güvenle aştım engelleri.. ağladığımda sen de benimle ağladın.. canım yandığında dalga geçerek sakladın içinin sızısını.. hep sevdin beni.. en çok beni sevdin sen de benim en çok seni sevdiğim gibi... uzun yolculuklar yaptık seninle.. tren yolculukları, araba yolculukları baş başa, uzun uzun konuştuk saatlerce susmadan.. diğer yolcularla dalga geçip kıkır kıkır güldük.. araba kullanmayı öğrenirken ben, niyeyse bir tek sen tedirgindin, binmem ben senin sürdüğün arabaya demene rağmen benimle geldin :)
Beni hiç şımartmadın, ama hep övdün arkadaşlarının arasında ben yokken ortalarda.. onlar anlattılar yerine senin benimle nasıl da gurur duyduğunu, onlar da gurur duydular benimle.. beni hep baş köşeye oturttun arkadaş toplantılarında, koca koca bilgili adamlar arasında bana söz verdin, güven verdin, ben konuştukça desteklediniz beni hep birlikte.. Bundandır bugün erkeklerin olduğu her ortamda en saygı gören kadın olmam, çünkü bana erkeklerin arasında nasıl kendinden emin, nasıl terbiyeli ve söz sahibi olunabileceğini öğrettin..
Huysuzlukların, homurdanmaların, anneme çocuk gibi durmadan takılmaların, şakaların, azarların, yemeklerin, sincap gülüşlerin... aklıma seninle ilgili gelen her ufacık şeyde seni nasıl sevdiğimi, nasıl özlediğimi hatırlıyorum.. ve her defasında sana bir şey olursa diye korkumdan ölüyorum baba.. inan korkudan ölüyorum...
Kalabildiğin kadar kal bizimle, dikkat sağlığına ve keyfine.. kızsak da sana bazen seni her şeyden daha çok seviyoruz biz, dünyadaki tüm erkekler bir araya gelse bile bir tane sen yapamazlar hem :)
Karaçalılar gibi yerden bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü ha düşecek
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bilmezdi ki oturduğumuz semti
Geldi mi de gidici - hep, hep acele işi
Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi
Atlastan bakardım nereye gitti
Öyle öyle ezber ettim gurbeti
Sevinçten uçardım hasta oldum mu,
Kırkı geçerse ateş, çağırırlar İstanbul'a
Bi helallaşmak ister elbet , diğ'mi oğluyla!
Tifoyken başardım bu aşk oy'nunu,
Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu,
En son teftişine çıkana değin
Koştururken ardından o uçmaktaki devin,
Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için
Açıldı nefesim, fikrim, canevim
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Can YÜCEL
Sana dair hatırladığım en eski hatıram Baba, kullanılmadığı için sürekli içinde oyun oynadığım bahçe katında sanırım henüz 4 yaşında rutubetten yuva sahibi olmuş bir akrebin sırtındaki beyaz yavruların zararsız olduğunu düşünerek "aaaaa baba baaakk apreğin beyaz beyaz yavvuları vaaaarr!" diyerek elimi onlara uzattığım an verdiğin tepkidir: Bir anda -ben tam akrebi elime almaya niyetlenmişken- beni tişörtümün ensesinden yakalayıp kendine çekmiştin "onlar zehirli! sakın dokunma!" sonra da bana akrebin ne olduğunu, dokunursam ne olacağını anlatmıştın.. beni doğduğum ilk andan beri koruduğunu biliyorum, ama hatırladığım ilk kahramanlığın o sahnede yaşanan..
Öyle dönemeçler atlattık ki seninle.. Babamdın, arkadaşım oldun, dostum hatta sırdaşım oldun sen.. Ben hep seni korudum herkese karşı, sen beni! Ne yaparsak yapalım suç ortaklığından mutluyduk biz.. hâlâ öyleyiz! İlk içkimi seninle karşılıklı içtim, içeceksen eğer benim yanımda içmeyi öğrenip de git dedin.. ilk kavgamızı ben lisedeyken ettik, hiç unutmuyorum 15 gün odamdan çıkmamış, ağzıma lokma almamıştım.. sen bu küslüğe bir gece yastığımın altına bıraktığın bir kalıp fıstıklı çikolatayla ve ertesi sabah kendin yapıp getirdiğin menemenle son vermiştin :) zaten yastık altı çikolata en meşhur barışma yöntemindir, benim de en sevdiğim yöntem tabii!
Arkadaşlarım her zaman bayıldılar sana.. kızlı erkekli toplanıp seni konuşurduk.. hele erkekler senden korktukları kadar hayrandılar.. çünkü hiç ummadık anda "kalkın eşşoğlu eşşekler! hadi birer bira çakalım!" diyip bizi dışarı çıkaran başka baba yoktu etrafta! :) sen hep en kahraman, en korkunç bakışlı, en yumuşak kalpli, en şakacı babaydın! benim babamdın! benim babamsın!
Mektup yazardım sana babacım, sen de okuyup kimse bulamasın diye kendin yarattığın bir ritüelle yakardın onları ki sırlarımız açığa çıkmasın.. hata yaptığımda asla kızmadın bana, herkes yuhalasa da sen arka çıktın, senden aldığım güvenle aştım engelleri.. ağladığımda sen de benimle ağladın.. canım yandığında dalga geçerek sakladın içinin sızısını.. hep sevdin beni.. en çok beni sevdin sen de benim en çok seni sevdiğim gibi... uzun yolculuklar yaptık seninle.. tren yolculukları, araba yolculukları baş başa, uzun uzun konuştuk saatlerce susmadan.. diğer yolcularla dalga geçip kıkır kıkır güldük.. araba kullanmayı öğrenirken ben, niyeyse bir tek sen tedirgindin, binmem ben senin sürdüğün arabaya demene rağmen benimle geldin :)
Beni hiç şımartmadın, ama hep övdün arkadaşlarının arasında ben yokken ortalarda.. onlar anlattılar yerine senin benimle nasıl da gurur duyduğunu, onlar da gurur duydular benimle.. beni hep baş köşeye oturttun arkadaş toplantılarında, koca koca bilgili adamlar arasında bana söz verdin, güven verdin, ben konuştukça desteklediniz beni hep birlikte.. Bundandır bugün erkeklerin olduğu her ortamda en saygı gören kadın olmam, çünkü bana erkeklerin arasında nasıl kendinden emin, nasıl terbiyeli ve söz sahibi olunabileceğini öğrettin..
Huysuzlukların, homurdanmaların, anneme çocuk gibi durmadan takılmaların, şakaların, azarların, yemeklerin, sincap gülüşlerin... aklıma seninle ilgili gelen her ufacık şeyde seni nasıl sevdiğimi, nasıl özlediğimi hatırlıyorum.. ve her defasında sana bir şey olursa diye korkumdan ölüyorum baba.. inan korkudan ölüyorum...
Kalabildiğin kadar kal bizimle, dikkat sağlığına ve keyfine.. kızsak da sana bazen seni her şeyden daha çok seviyoruz biz, dünyadaki tüm erkekler bir araya gelse bile bir tane sen yapamazlar hem :)
iyi ki doğdun babam, iyi ki varsın, iyi ki başkasının değil bizim babamızsın...
keşke benim babam olaydı
YanıtlaSilyazıyı okuyup bana telefon eden babamın tepkisi: "üzülme kızım gelince rakı partisi yaparız :D"
YanıtlaSil:))) seviyorum ülen babamı!
:)) bu yorum beni çok gururlandırdı teşekkür ederim sayın adıgüzel :)
YanıtlaSilbenim babam beni seviyor mu sevmiyor mu bilmiyorum sağı solu hiç belli olmuyor anlamıyorum babamı o da beni anlamaz herhalde böyle itşe dökeym dedim içimi aslında hepsini anlatsam destan olur da işte :D ...
YanıtlaSil