İlklerin yılıydı 2010. İlk kez yurt dışına çıktım, birbirinden farklı birbirinden güzel şehirlerde sırtımda çantayla dolaştım. İlk kez kendimce bile onaylamayacağım işler yaptım, ilk kez başkalarının yalanlarıyla karşılaştım, ben de onlara yalanlar söyledim, ve hayatımda ilk kez yaşadığım bazı şeyleri deneyim olarak görmek yerine pişmanlık duydum onlardan... ilk kez keşke dedim...
bazı şeyleri de kanıtladım kendime yeniden... affedici olmanın, kırıcı olmak yerine esnek olmanın sanılanın aksine doğru olmadığını bu yıl öyle davranarak kocaman bir hata olduğunu gördüm ve hep inandığım gibi ne kadar sert ve keskin olursan yaralayıcı olayların o kadar az zararla atlatıldığını anladım. affedilmemesi gereken şeylerin ve insanların asla affedilmemesi gerektiğinin ne kadar doğru olduğunun sağlamasını da yaptım.
bir süzgeçten eleyince bütün yılı: yeni yerler görmek ve eski deneyimlerin sağlamasını yapmak dışında hiçbir şey geçemedi süzgeçten... birçok insan, çoğu duygu ve inanç iri taneler gibi takıldı ve hayatıma hiç girmemiş gibi huzurla bir yıl geçmişte kaldı...
Geriye bir tek 31 Ocak 2010 günü Ada vapurundan çektiğim o tarifi imkansız görüntüler kaldı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder