Blogda yayınlayacağım bir şiirin yanına kadın portresi ararken internette bir tablo gördüm.
Bir kadın tablosu: Ballerina
İngiltere'de bir galerinin sitesinde alıcısıyla buluşmayı bekliyordu, ama tabloyu en az benim kadar beğenmiş bir ingiliz eş altına "Bu tabloya oldukça iyi bir rakam verebilirim, benim duvarımda kusursuz duracak, çünkü karıma çok benziyor..." yazmıştı. Ressamın adını arattım ve Ekaterina Moré adındaki bu güzel Rus ressamın çizdiği onlarca kadın tablosuyla karşılaştım. Sadece kadınları çizdiğini farketmem çok uzun sürmedi, tabii çizdiği kadınların birçoğunun da kendisine ne kadar benzediğini!
Biraz araştırmayla şahsi olarak iletişime geçme fırsatım da oldu ve hakkında birçok şey öğrenmiş oldum; St. Petersburg'da doğmuş olduğunu, heykelle, resimle, sanatla uğraşan bir aileden geldiğini, çocukluğunun uzunca bir döneminin Sibirya'nın en doğusunda hatta Japonya'dan bile daha doğuda yer alan Khamchatka, Peninsula'da geçtiğini...
Rus sanatının doruğundaki St. Petersburg, Sibirya'nın soğuk, izole yaşamına renk getiren şamanların yaşadığı Khamchatka, Japon kültürü ve Amerika'nın batı kıyısı arasında izole olmasına rağmen coğrafi bir çakışma noktasının kattıkları ve şimdi de Almanya'nın en sosyetik eyaleti olarak kabullenilmiş Düsseldorf'ta geçen hayat... Moré'un çizdiği kadınlar, -eyaleti ve insanlarını bir ay kadar inceleme fırsatı bulmuş olduğum için- söylemeliyim ki açıkça Düsseldorf'un çizgilerini taşıyorlar, şık, modern, özgüven abidesi, bakımlı kadınlar... Aynı zamanda ressama oldukça benzeyen Rus kadınlarına özgü soğuk ama cezbeden, güzel kadınlar bunlar... Bir de tüm o coğrafi çeşitliliğin kattıklarıyla canlanmış, rengarenk tablolar elbette...
Gerçekçi bir akımın ürünü değil bu tablolar, zaten Moré da postempresyonizmle beslenmiş bir sanatçı. Van Gogh, Gauguin gibi üstadlara ilgi duymuş hep, çizgileri çok farklı olsa da Gauguin'le bir renk benzeşmesi olduğu açıkça görülüyor zira...
Elleri, burunları, omuz çizgileri ne kadar simgesel çizilse de her tabloda yadsınamayacak en açık şey kadın figürlerin bakışları. Bakışlar o kadar sahici ve etkileyici ki bazı tablolara dakikalarca bakabiliyor insanlar... Aynı kadınları bembeyaz vazolara kıvrımlarıyla resmederek başka bir anlam da katıyor ressam anlatımına...
Moré tablolarında erotizmi tüm incelikleriyle resmediyor adeta, onun aynı ellere, aynı dudaklara sahip kadınlarının her biri bambaşka renklere ve bakışlara sahip birer ikon olarak kendi evrenlerinden bakıyor izleyicisine...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder