Powered By Blogger

17 Ekim 2011 Pazartesi

Libya'nın Direnişle İmtihanı

libya/misrata - arap baharı
        

        Arap Baharı'nın aldatıcı rüzgârıyla savrulan Libya'da asıl imtihan, direnişin kime ait olduğu sorusunda. Kaddafi'nin doğduğu toprak olan Sirte'yi daracık bir alana sıkışmış Kaddaficiler korumaya çalışırken, sığındıkları binalara bomba yağdıranlarsa yerlerini alıp iktidar olan eski direnişçiler.
        Oysa daha bir kaç ay önce şimdi direnenler hükümetti, yeni hükümet ise direnişçi...
Libya'da savaş iktidar ve petrol hırsı arasında yaşanırken her iki tarafa da aynı öfkeyle bakan Libyalılar bekliyor.
        Su, yiyecek ve ilaç yokluğunda, eğitim ve sağlık şartlarının hepten kötüleştiği bu ortamda, filler sadece petrol kuyularına ilk hortumu kimin salacağını tartışıyor. Dünyanın dört bir yanından insanlar Kaddafi'yi devirecek arap baharını twitter'da heyecanla desteklediği vakit, kimse "çöl"e bahar getirmenin ne kadar zor olacağını hesap etmek istememişti, şimdiyse demokrasi vaadiyle Ulusal Geçiş Konseyi'ni kuranlar kimseye gül bahçesi vaad etmediklerini belli ediyor.
       Muhalifler Libya'da aylar boyunca direnirken Kaddafi onları küçümseyerek "bir grup serseri" diyordu. Şimdi de Ulusal Geçiş Konseyi hükümeti, Kaddafi'nin direnişçileri için "bir grup işe yaramaz" diyor ve Kaddafi'yi bulmak için uçan kuşa bile ateş açıyor...
       Oysa direniş bayrağının kime geçeceği hala belirsiz. Zira hamile karısı ve çocukları için ilaç ve su bulamayan bir adam"Kaddafi daha iyiydi" diyor. Bir diğeri ise çalıştığı petrol şirketinden atıldığını söyleyip, birilerinin durmadan zenginleşirken, kendisi gibi olanların umudu kalmadığını ekliyor.
       Bu da Kaddafi'den farksız olmayan yeni yönetimin, -hele bir de ülkedeki petrole göz koymuş diğer ülkelerle bağları düşünüldüğü vakit- sivil halktan yeni bir direnişle karşılaşma ihtimaline işaret ediyor.
       Kısaca Arap Baharı Libya'da hiçbir şey değiştirmiyor.  Bu baharın rüzgarı sadece tozları savuruyor.