Powered By Blogger

9 Mayıs 2012 Çarşamba

Van Gogh Alive

Antrepo 3 - van gogh alive

Hayatıma damga vurmuş en önemli sanatçıdır kuşkusuz Vincent Van Gogh. Son dört yıl içinde adına yaptığım akademik çalışmalar, denemeler, şiirler ona olan koşulsuz bağlılığımın kanıtıdır... Nedir bu bağlılığın altındaki bilmiyorum. Bazen deliliğe ve yaratıma olan tutkumuzun bir açıklamasını bulamayız... 1853'ün 30 Mart gününde yani benden tam 135 sene önce Amsterdam'da doğan bu kaos içindeki adamın beni yeryüzünde yaşamışlar arasında en iyi anlayabilecek insan olduğuna inandım çok zaman... Ortak bir ruhu taşıdığıma inandıklarım arasında ilk sıralarda oldu hep... Benim içimi kavuranları resmettiğini, beni bilmeden içimi bildiğini düşündüm. Starry Night'ı her yerde gözümün önüne koydum...

Vincent'ın Theo'ya mektubu
Çocukluğumdan bu yana yıldızlarla haşır neşir ruh dünyamın tuvale yansımalarını yapan Vincent'ın yıldızlara dair cümlelerini ışıkla yazılmış halde okurken duvarlardan tutamadım gözümdeki yaşları. uzanıp antrepo'nın simsiyah karanlığında soğuk zemine, üzerime yağan yıldızları seyre daldım...
Soğuk maviyle, sıcak sarının -hani onun çok sevdiği sarının- ışıldadığı Yıldızlı Geceyi izledim defalarca!

İrkildim. Gülümsedim. Hüzünlendim. Sevindim. Kedere boğuldum. Vuruldum.
Çağ ötesinden bana selam veren bu sevgi ve kedere bulanmış adama ben de selam durdum!